Eşref Erden güven tazeledi

1296

TES-İŞ Kütahya Şubesi 11. Olağan Genel Kurulunda, mevcut Başkan Eşref Erden tek liste olarak girdiği seçimde tüm üyelerin oyunu alarak yeniden TES-İŞ Kütahya Şubesi Başkalığına seçildi.
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Kütahya Şubesinde kongre heyecanı yaşandı. Gülümser Hatun Termal Otelde gerçekleştirilen kongreye, AK Parti Kütahya Milletvekili İshak Gazel, İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz, TES-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ersin Akma, Genel Sekreter Rıfat Pekkan, Genel Mali Sekreter Sedat Çokol, Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Efe, TES-İŞ Kütahya Şube Başkanı Eşref Erden, bazı illerin TES-İŞ şube başkanları ve çok sayıda delege katıldı. TES-İŞ Kütahya Şubesi 11. Olağan Genel Kurulu yapılan yoklama ve açılış konuşmalarıyla başladı.
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Genel Başkan Yardımcısı Ersin Akma’nın katılımıyla gerçekleştirilen Genel Kurulda açılış konuşmasını TES-İŞ Kütahya Şube Başkanı Eşref Erden yaptı. “2002 yılının 9 Kasım tarihinde bu şerefli bayrağı çalışan arkadaşlarımız bizlere teslim etti” diyerek sözlerine başlayan Erden, “O gün Türkiye genelinde 42 şubeydik, bugün 34 şubeyiz. Teşkilatçılık ve örgütlülük çok önemli. Bugün Türkiye’de 15 veya 20 yıl önce konuşulan, ‘Dünyanın tüm sermayesini tekeller eline alacak, Amerika’daki adam Türkiye’yi yönetecek, sermaye yönetecek’ denildiğinde hepimizi gülüyorduk. Bugün bunları yaşıyoruz. Ne yazık ki çalışma hayatı her geçen gün zorlaşıyor. Örgütlülük, yan yana gelme ise her geçen gün azalmaya devam ediyor” dedi.
Genel kurulun ardından yeniden zorlu bir sürece gireceklerini ve omuzlarına yüklenen yükü alınlarının akıyla 4 yıl boyunca taşıyıp tüm üyelerin beklentilerini yerine getirmek için mücadele vereceklerine vurgu yapan Eşref Erden, “Bu ağır yüke şahsım olarak yeniden talip olduğumu, devam eden ve aramıza yeni katılacak arkadaşlarımızla bu kutlu yürüyüşe delegelerimizin teveccühüyle devam etmeyi düşünüyoruz. İşsizliğin temel sorun olarak devam ettiği, kazanımlarımızın her geçen gün yok edilmeye çalışıldığı, sendikal hak ve özgürlüklerimizin ‘Aba altında sopa gösterilerek’ kısıtlanmaya çalışıldığı, bunun yanında 6356 sayılı sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu ile politize olmuş yetkisiz sendikaların önü açılmak adına her türlü desteğin verildiği, özel sektör işyerlerinde mevcudiyetimizi muhafaza etmek adına büyük mücadeleler verdiğimiz bir ortamda sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız” diye konuştu.
Gelir dağılımının işçi, memur, esnaf ve köylüler aleyhine giderek bozulduğuna dikkat çeken Erden, “Yüzde 11’lik büyüme oranının temsil ettiğimiz işçi sınıfına etkisinin ne olduğunu bile tartışılır hale getirdik. Emekçilerin, küresel sermayenin ve yerli baronların itaatkar köleleri halinde getirmek istediği bir süreci hep birlikte yaşıyor ve hissediyoruz. İktisadı ellerinde bulunduran ulusal ve ulusal üstü tekellerin yeni dünya düzeni adı altında enerji kaynaklarına sahip olma veya kontrol etme kavgası ve kaygısı dünyayı özellikle de yaşadığımız coğrafyayı yeniden şekillendirmektedir. Her ne pahasına olursa olsun daha fazla kar, daha fazla büyümekten başka amacı olmayan ve amaca ulaşmak için her yolu mubah sayan, dünyayı yöneten uluslar üstü tekellerin toplumları, ulusları ve devletleri yeniden şekillendirme, kuralları koyma hakkını kendinde görmesi, bu düşüncenin bir gereği olarak da gayri ahlaki, gayri insani, insafsız, ekmeği ve ulusal çıkarları hiçe sayan politikaları nedeniyle yaşadığımız coğrafya sıcak savaşların genişlediği, milli hak ve menfaatlerimizin yok sayıldığı, emellerine ulaşmak için bölgede en büyük tehlike olarak gördükleri, kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü bir Türkiye’nin varlığından söz ettirmemek için 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimi olmak üzere kullandıkları terör örgütlerine her türlü desteği vermekte geri durmayan bir hale gelmiştir” şeklinde konuştu.
Son 4 yılda sendikalara üye olan 545 bin işçinin 322 bininin Hak-İş üyesi sendikalara üye olduğuna dikkat çeken Erden, “2013-2017 yılları arası Türk-İş’in sendikalı işçiler arasındaki temsil oranın yüzde 71’den yüzde 57,5’ düşmüştür. Hak-İş’in temsil oranı ise yüzde 16,6’dan yüzde 31,6’ya yükselmiştir. DİSK’in temsil oranı ise yüzde 10’dan yüzde 9,2’ye gerilemiştir. Hak-İş’in üyesi sayısı 4 yılda yüzde 193 oranında artırılmıştır. Enerji-İş kolunu ele alacak olursak ve teşkilatımızın durumuna bakacak olursak durum pek de farklı değildir. Çalışma Bakanlığımızın bu yöndeki istatistiklerine göre Enerji-İş kolunda çalışan toplam işçi sayısı 235 bin 841 kişidir. Bu sayının yüzde 23,92’si Tes-İş üyesi, yüzde 3,4’ü ise diğer sendikaların üyesi olmak üzere, yüzde 27,32’si sendikalı. Geri kalan yüzde 72,68’i sendikasız olarak çalışmaktadır. Başka bir ifadeyle toplam 235 bin 841 işçiden 65 bin 971’i sendikalıdır. Bu ayıp sendikalar ve sendikacılar olarak hepimize yeter” dedi.
Türkiye Elektrik Kurumunda ilk defa mal varlığıyla birlikte satılan Seyitömer Termik Santralinin, Telekom’dan sonra en büyük özelleştirme olduğunu ifade eden Eşref Erden, “2 milyar 248 milyon dolara satıldı. Bu parayla satılan başka bir değer yok. Biz hep birlikte buranın özelleştirilmesiyle kamu çalışanı vasfımızı kaybettik. Seyitömer, Tunçbilek ve Orhaneli Santrallerinde özelleştirme öncesi çalışan taşeron üyelerimiz için açılan davalarda da ilklere imza atılmıştır” diye konuştu.
TES-İŞ Kütahya Şubesinin bin 200 civarında olan üye sayısının 2 binin üzerine çıkarıldığını belirten Erden, “21 bölgeye göre baktığımız sözleşme sayımız ile ilk sıralarda geliyoruz. 2. Toplu İş sözleşmemiz devam etmektedir. İnşallah müjdeli haberi sizlere vereceğiz. Genel kurulumuzun, eksiklerimizi giderip, hatalarımızdan ders alarak, birlik ve beraberliğimizi bozmadan önümüzdeki zorlu mücadeleden başarı ile çıkacağımızı umuyorum. Genel Kurulumuzun üyelerimize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi. Konuşmanın ardından divan kurulu üyeleri seçildi.
‘YARINIMIZ BUGÜNÜMÜZDEN DAHA İYİ OLACAK’
Sendikaların çoğalma sebebinin işçilerin hakkını daha iyi savunabilme amacıyla ortam oluşma mücadelesinin olduğunu söyleyen AK Parti Kütahya Milletvekili İshak Gazel, sendikaların hükümete ve STK’lara rehberlik ettikleri için teşekkür etti. Gazel, “Türkiye bölgesinde etkin olan bir konuma geldi ve uluslararası emperyal güçlerin hedef tahtasına konulan bir vaziyete geldi. Bu 2009 yılından bu yana devam eden bir süreçti. MİT müsteşarının ifadeye çağırıldığı, 2012’nin 7 Şubat tarihi 15 Temmuz darbe girişiminin öncüllerinden birisidir. Onun hemen ardında meydana gelen gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, 2014 yılında MİT tırlarının durulması hareketleri hem seçimi etkileme hem de darbe girişiminin devamı niteliğinde bir olaydı. Bunların hepsine karşı milletimiz en net cevabı hem sandıkta hem de meydanlarda verdi. Ve sonra 15 Temmuz darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. O gece parti binasına gittiğimizde bir sürü işçi arkadaşlarımızla karşılaştım. Ve hepsi ‘Biz ölümüne buradayız, yeter ki sizler bizim size verdiğimiz oylara sahip çıkın’ demişlerdi. Kütahya meydanı Cumhurbaşkanımızın çağrısından dakikalar sonra 100 bin kişilik bir kalabalığa ulaştı. Hep beraber 15 Temmuz darbe girişimini bütün millet olarak bertaraf ettik. Bugünümüz dünümüzden daha iyi. İnşallah yarınımızda bugünümüzden daha iyi olacak. Emperyal güçler, yeniden büyük Türkiye’nin kurulmasına engel olamayacaklar” dedi.
‘ZENGİNLİKLERİNE ZENGİNLİK KATIYORLAR’
Türkiye ve Dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulunan TES-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ersin Akma ise, “Ülkemize nefes aldırmamak için iki tür ile saldırıyorlar. Onurlu ve milli duruş sergileyen ülkeleri diz çökertmek, Yemen’e, Katar’a, Suudi Arabistan’a ve Mısır’a benzetmek için biat eden bir ülke haline getirmek için laik-anti laik, sağ-sol ekseninde karıştırdılar. Etnik ve mezhepsel temelde bölmeye çalıştılar. Ancak Türk toplumu buna en güzel cevabı 15 Temmuz’da vermiştir. İkinci bir yol ise, yine bir terör örgütünün 30 sene ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Eğer bunun hamisi devletler değilse. Almanya leopar tanklarımızın motorlarını paramızla vermiyor. Zırhlı paletleri parasını ödemek kaydıyla bile vermiyorlar. ABD’den isteğimiz füzeleri ve yazılımı parasıyla vermiyorlar. Ama terör örgütüne 10 binlerce parasız olarak bunları veriyorlar ve eğitip donatıyorlar. Bizi güçsüz Türkiye yapmak istiyorlar. Akdeniz’i utanç denizi haline getirdiler. Orada binlerce insanın boğulmasına, Suriye’de ve Irak’ta milyonlarca insanın öldürülmesine sessiz kaldılar. Dünyayı kaos ortamına iterek, zenginliklerine zenginlik katıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘KÜTAHYA’DAKİ SENDİKACILAR SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SENDİKACILIĞIN ÖRNEĞİNİ VERMİŞTİR’
İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz da, “Genel kurulun Kütahya’ya ve Türkiye’ye başarılar getirmesini temenni ediyorum. 15 yılı aşkın süredir siyasetin içerisindeyim. Daha önce de 15 yıl kadar sendikacılık yaptım. Kütahya’daki sendikacılar, işçi hakları için mücadele verirken sonuna kadar çalışanın hakkını koruyan, bunun yanında da geçmişte özlemini çektiğimiz hem ilin sosyal dengelerini hem siyasi hem de işveren dengesini çok iyi koruyan, sürdürülebilir bir sendikacılığın örneğini vermiştir. Bugüne kadar sendikamızda görev yapan arkadaşlarımızı kutluyorum. Bütün sendikaların iyi bir süreç izlediğini görüyoruz” dedi. Yılmaz’ın ardından Çelikler Tunçbilek Termik Santralleri İşletme Müdürü Orhan Kırca ve Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Efe birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından konukların takdimi, yönetim ve denetim kurulu raporlarının görüşülmesi, yönetim ve denetim kurulunun ibrasından sonra seçimlere geçildi.
EŞREF ERDEN YENİDEN BAŞKAN
Tek liste olarak girdiği seçimde tüm delegelerin oyunu alan mevcut başkan Eşref Erden, yeniden TES-İŞ Kütahya Şubesi Başkalığına seçildi. Şube Başkanlığını Eşref Erden’in yaptığı Yönetim Kurulu, Ramazan İlhan, Mehmet Tavalı, Kurban Koçak ve Murat Yavaş’tan oluştu. Denetim Kurulu Murat Ballık, Yusuf Güleç, Selahattin Koyun, Disiplin Kurulu ise Ahmet Turan, Kenan Öztürk ve Tuncer Tok isimlerinde oluştu.
RAMAZAN DOĞAN




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir