Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (KUTSO) Nafi Güral, “Biz kriz diye bir şeyi düşünmüyoruz. Sakın ola ki kriz edebiyatı yapmayın. Kriz edebiyatı yapmak memleketimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yarın seferberlik ilan edildiğinde vatanı savunmaya her birlikte gitmeyecek miyiz? Bu da bir ekonomik seferberliktir” dedi.
“KRİZ DİYE BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORUZ”
Kütahya Gazeteciler Cemiyetinin organizasyonuyla, cemiyet hizmet binasında basın mensupları ile KUTSO yönetim kurulu üyeleri ile birlikte bir araya gelen Güral, yerel basının önemine değindi.
Bir gazetecinin, son günlerde ülke gündeminde olan kriz söylentileri konusundaki sorusun üzerine konuşan Güral, “Biz kriz lafını çok seviyoruz. Türkiye’deki krizlerin kronolojisi var. Türkiye krizlere şerbetli. Onun için merak etmeyin hiçbir şey olmaz.” dedi.
Bugünkü tablonun çok farklı olduğunu, bu toplada ülkelerin ülkelere karşı olan hareketlerinin kaynaklı böyle söylentiler çıktığını dile getiren Güral, şöyle konuştu: “Biz kriz diye bir şeyi düşünmüyoruz. Sakın ola ki kriz edebiyatı yapmayın. Kriz edebiyatı yapmak memleketimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yarın seferberlik ilan edildiğinde vatanı savunmaya her birlikte gitmeyecek miyiz? Bu da bir ekonomik seferberliktir. Ekonomik seferberlikte herkes varını yoğunu ortaya koymak zorundadır. Türkiye’nin geleceği ve insanlarımızın geleceği için bunu hepimiz yapmalıyız. Şimdiye kadar yapmak istedikleri bütün kötülükleri gündeme getirdiler fakat beceremediler. Şimdi son bir şansları daha var. Amerika’da kurulan tezgah. Eğer Amerika’da adalet var diyorsanız böyle bir tablo oluşmamalıdır. Yani Amerika’daki hukukta siyasete alet edilmiş durumdadır. Bunlar bizi üzse de bir sonuç çıkmaz.”
“ŞİRKET OLARAK YATIRIMLARIMIZDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK”
Şirket olarak yatırımlarında herhangi bir değişiklik bulunmadığını, olması gereken çalışmalarına devam ettiklerini de aktaran Güral, “Bizim şirket olarak herhangi bir yatırımımızda değişiklik yok. Biz olması gereken çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunun örneğini, Hilton Otel’de her gün misafir ettiğimiz yabancı şirket üyeleri ve teknisyenlerini görebilirsiniz. Bizim yatırımlarımız devam ediyor. Herhangi bir sıkıntı beklemiyoruz. Bir sıkıntı olması durumunda da bizim B planımız var. Kendi şirketlerimiz açısından bir sıkıntı beklemiyoruz. Kütahya’daki sıkıntı ölçek ekonomisidir. Kütahya olması gereken miktarda gelişmiş firmalara sahip değil. Firmalar gelişirken de, birileri ayağından çekiyor. Gelişmesini engellemeye çalışıyor. Bizim firmalarımızın büyümesi lazım. Firmalarımız büyürse hepimiz faydalanırız. Koskoca Kütahya’da 15 tane firma vardı. 15 tane firmanın 10 tanesi misafir sermayeden. Yani Kütahya orijinli firma değil. Misafir sermaye tabi ki bizim başımızın tacıdır. Ancak gönlüm arzu ederdi ki o firmalarımızın yanına 20 tanede Kütahya orijinli firmamız olsaydı. Bunu son derece önemsiyoruz. Onun için firmalarımızı geliştirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
“BRAVO DEMESİNİ BİLMELİYİZ”
İşletmelere destek verilmesi gerektiğine de işaret eden Güral, “Bizim mikro ölçekli işletmeleri küçük, küçük işletmeleri orta, orta işletmeleri de büyük işletme statüsünü kazandıracak çalışmaları yapmamız ve destekleri vermemiz lazım. O işletmeleri desteklerken onlara moral vermeliyiz. Aslanlar görevini yaptığında bakıcısı bir tane kesme şeker verir. Aslan bir tane kesme şekeri ne yapsın. O sadece onun görevini yaptığının işaretidir. Onun için bizim vatandaşımızın, ‘bravo’ demesi o işletmeciyi kamçılar. Bu anlamda Kütahya’nın gelişmesinde halk birinci derecede etkendir” dedi.
“BİZ NE YAPMALIYIZI KONUŞMALIYIZ”
‘Kütahya’da bizim neyimiz eksik ve ne yapmalıyız?’ sorusunun gündeme gelmesi gerektiğini ifade eden Güral, şöyle devam etti: “Bu soru gündeme gelmediği müddetçe bir yere varamazsınız. Eskişehir’den her Allah’ın günü benim şirketime bir otobüs dolusu mühendis geliyor. Birinci Organize Sanayi Bölgesi için veya diğer firmalara gelenler var. Biz kendi içimizdeki dinamiklerimizi etkin mevkilere getirecek imkanları yaratamamışız. Nüfusumuza baktığınızda, merkez nüfusu artıyor fakat il nüfusu artmıyor. Bunun da sebebi ilçelerden merkeze olan göç. Kütahya dışında yaşayan Kütahyalılar her geçen gün artıyor. Bizim bunları oturup konuşmamız lazım.”
