Gazzeli akademisyen Filistin direnişini anlattı

314

Kütahya İHH İnsani Yardım Derneği tarafından düzenlenen “Bir Direniş Hikayesi, Gazze” programında konuşan Gazzeli akademisyen Dr. Nihad Abunasser, “Düşmanı düşman koltuğuna koymamız için daha ne kadar çirkinlik işlemesi gerekiyor. Biz Müslümanlar olarak hiç az değiliz ama maalesef mücadele olarak ruhumuz pes etmiş durumda. Düşman bunu bildiği için Gazzeli çocukları da öldürüyor, evini de yıkıyor, annesini de parçalıyor” dedi.

Hezar Dinari Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve Gazzeli akademisyen Dr. Nihad Abunasser’in konuşmacı olarak katıldığı program için vatandaşlar salonu doldurdu.
Burada konuşan Gazzeli Abunasser, İsrail’in uzun yıllardır Filistinlilere akla gelmeyecek türden işkenceler yaptığını söyledi.
Aksa Tufanı operasyonunun neden başlatıldığı ile ilgili çarpıcı bir gerçeği aktaran Abunasser, şunları kaydetti: “Siyonistler ekim ayında Mescid-i Aksa’yı yıkmak için işaret bekliyorlardı. Bunu engellemek için Aksa Tufanı gerçekleşti. Biz düşmanımızın ne kadar güçlü olduğunu ve arkasından kimlerin olduğunu biliyorduk. Yüz yıldır var gücüyle, en gelişmiş silahlarıyla bize vurmuyor mu? Bizzat biz bu türlü türlü işkenceleri yaşıyorduk, yaşıyoruz. Peki neden böyle bir delilik yaparak Aksa Tufanını başlattık? Biz eğer mantıkla, akılla düşünerek olaylara seyirci kalsaydık şimdiye kadar Filistin’de kalamazdık. Biz mantıklar görseydik bugüne kadar ulaşamazdık. Ama biz Allah’ı, Peygamber efendimizi gördük, nice azların çoklara galip olduğunu biliyoruz. Biz neden sadece kıssalara, geçmişe inanıyoruz. Biz bunları şimdi Filistin’de yaşıyoruz. Biz kahramanlarımızın yaptıklarına, şehitlerimize, gördüklerimize de inanıyoruz. Düşmanımız göklere kadar da ulaşsa, Gazze’den “Teslim olduk, bir daha savaşmayacağız” diye bir ses duydunuz mu? “Yeter artık, ben huzurla yaşamak istiyorum, kim gelirse gelsin” diyenimizi duydunuz mu? Böyle bir şeyimiz yok. Biz oradakilerle, ailelerimizle görüştüğümüzde, “Bize şehadet için dua edin. Rabbim şehadeti bize layık görsün” diyorlar.”
Gazze’de her türlü sıkıntının, kıtlığın yaşandığına da vurgu yapan Abunasser, şöyle devam etti: “Siz sanmayın ki Gazze’de sadece yemek kıtlığı var. Orada her şeyin kıtlığı yaşanıyor. Gazze’de binlerce kadın, binlerce çocuk şehit oldu ve binlercesi kimsesiz kaldı. 1948’de Büyük Nekbe’yi yaşadık. Filistinliler yan ülkelere göç etmek zorunda bırakıldı. Filistin’in dışına çıkarılanlara bir daha Filistin’e girmelerine izin verilmedi. Filistinli olup Filisitin’i görmeyen milyonlarca Filistinli var. Dönüş hakları bile yok. O yüzden şimdi Filistinliler, “Ölürüm ama toprağımı bırakmam” diyorlar. Gazze dünyanın nüfus yoğunluğu bakımından en kalabalık yerlerinden biri. Ama hiçbir Filistinli orayı bırakmak istemiyor. Çünkü Ribat toprakları, ilk kıble meselesi. Bu bilinç neden diğer Müslümanlarda yok? O düşman toprak işgalinden önce zihinlerimizi kuşatmış. Daha mücadeleye başlamadan yenik düşmüşüz. Biz Müslümanlar olarak hayata bu kadar mı kandık, bu kadar az mıyız? Hiç az değiliz ama maalesef mücadele olarak ruhumuz pes etmiş durumda. Düşmana teslim olmuşuz. Düşman bunu bildiği için Gazzeli çocukları da öldürüyor, evini de yıkıyor, annesini de parçalıyor. Düşmanı düşman koltuğuna koymamız için daha ne kadar çirkinlik işlemesi gerekiyor. Evet, belki biz de onlara düşmanız diyebiliriz. Ama hala Türkiye ve tüm dünya olsun hala düşmanı dolaylı veya dolaysız besliyor. Güçlü olmamız lazım, “Elimizden bir şey gelmiyor” asla demeyin. Biz çok güçlüyüz, çünkü bizi Allah yarattı. Bizim zayıf veya eksik olmamız söz konusu olamaz, olmamalı. Biz Filistinliler de dünyayı, yaşamayı çok seviyoruz. Ama Mescid-i Aksa’nın yanında yok oluyor.”
Programda Grup Yürüyüş, ezgi ve marşlardan oluşan konser dinletisi sundu.
RAMAZAN DOĞAN




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir