Kütahya Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kütahya tarımı için hazırlamış olduğu projelerin tanıtımı için toplantı düzenledi. Burada konuşan Vali Ömer Toraman, tarımda büyük ölçekli işletmelere ve sulu tarıma geçilmesinin tarımın geleceği için oldukça önemli olduğunu söyledi.
“TARIMDA DEĞİŞİME GİDİLMESİ GEREKİYOR”
Hezar Dinari Kültür Merkezinde düzenlenen toplantıdan konuşan Vali Ömer Toraman, “Bundan yaklaşık 30 yıl önce nüfusun yüzde 80’i köylerde yüzde 20’si ise şehirlerde yaşıyordu. Şimdi bu oran tersine döndü. O zamanlar köylerde yaşayanlar yaptıkları işlerle karınlarını doyurabiliyorlardı. Kalanı da şehirlere sevk edilerek kalan yüzde 20 karınlarını doyurabiliyordu. Ancak şimdi bu denklem değişti. Şehirlerde yaşayan yüzde 80 nüfus tarımsal manada üretim yapamıyor. Köylerde kalan yüzde 20’lik kesim ihtiyaç duyulan tarımsal üretimi teorik olarak gerçekleştirebilir. Bunu yapabilen ülkeler var. Tabi bunu yaparken geleneksel yöntemlerle yapmıyorlar. Dolayısıyla değişime gidilmesi, aile işletmesi modelinin terk edilmesi gerekiyor” dedi.
“KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİNDEN
BÜYÜK İŞLETMELERE GEÇİLMELİ”
Tarım ve Orman Bakanlığının son dönemlerde hazırlamış olduğu projeler ve vermiş olduğu teşviklerle büyük ölçekli işletmeler oluşturma gayretinde olduğunu dile getiren Vali Toraman, şöyle konuştu: “Bu yüzden Tarım ve Orman Bakanlığımız özellikle son dönemlerde uyguladığı tarım ve teşvik politikalarında büyük ölçekli işletmeler oluşturma çabasında. Ortak üretim ve ortak pazarlamaya teşvik etmek için gayret sarf ediyor. Ufak aile işletmeleri bir araya gelip kooperatif, üretici birlikleri çatısı altında tek bir işletmeymiş gibi faaliyet gösterebilirler. Fakat maalesef ülkemizde bu iki model de arzu edilen seviyede gelişmedi. Çok başarılı birkaç kooperatif ve üretici birliği örneği var ama ülke genelinde maalesef bunları yaygınlaştıramadık.”
“ÖLÇEK MESELESİ TEMEL BİR MESELE”
“Ölçeği büyütebilmek için altyapının, toplulaştırmanın yapılması gerekiyor” diyen Vali Toraman, şöyle devam etti: “Ama maalesef bunda da, özellikle Kütahya’da görebildiğim kadarıyla çok da muvaffak olamamışız. Burada toprak sahiplerinden kaynaklanan çok ciddi bir direnç var. Özellikle bu hususun altını çizmek lazım. Toplulaştırma karşısındaki direnci muhakkak kırmak lazım. Eğer toplulaştırmayı yapamazsak küçük aile işletmeleriyle çarkları döndürmek bir hayli güç. Çünkü tarım piyasası da çok açık bir piyasa haline geldiği için burada ayakta durmamız fevkalade güç. Bir ürün ekiyorsunuz para etmiyor, ekmiyorsunuz para ediyor. Bunları takip etmek bu tip ölçekle mümkün değil. Bu sene neyi ne kadar üreteceğiz, nasıl satacağız? Bunları bir aile işletmesinin hesap etmesi çok güç. Bu yüzden bu ölçek meselesi temel bir mesele.”
“SULU TARIMA GEÇİP FARKLI ÜRÜNLERLE GELİRİMİZİ ARTIRMALIYIZ”
Tarımda imkanların geliştiğini ve sulu tarımın daha yaygınlaşması gerektiğine de işaret eden Toraman, Biz tarımsal arazilerimizi kuru tarım yaparak işletiyoruz. Kütahya’da ağırlıklı olarak işletmeler bu yönde. Özellikle son yıllarda Devlet Su İşleri ve İl Özel İdareleri tarafından çok ciddi bir tarımsal sulama projelerini hayata geçiriyor. Barajlar, göletler, kapalı sistem sulama sistemleriyle beraber sulu tarım potansiyelimiz önceki yıllara oranla bir hayli arttı. Kısa zamanda görebildiğim kadarıyla Kütahya’mızda sulu tarım hüviyeti kazanan yerlerde de sulu tarımın yapılmasını arzu ettiğimiz kadar teşebbüste bulunmuyoruz. Yani arazimiz sulanabilir arazi ama biz hala kuru tarım yapmaya devam ediyoruz. Buğday, arpa ekiyoruz. Oysa artık tarlamızın vasfı değişti, ona uygun ürünler ekip daha fazla gelir elde etmemiz bekleniyor. Zaten bu yatırımların temel amacı da bu. Bu çalışmaları yapmaktan çekinerek yüksek gelir elde etmemiz mümkün değil. Yüksek gelir elde etmek istiyorsak sulu tarım yapmamız lazım. Aksi taktirde yapılan yatırımlar birer atıl yatırım olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
Arazi toplulaştırmalarının büyük önem taşıdığına da dikkat çeken Vali Toraman, “Madem hukuken toplulaştırma yapamıyoruz bari ürün bazlı toplulaştırma yapalım. Bu konu meclisimizde de kabul görmüş. İnşallah 2019 yılında bu sayede güzel proje örnekleri uygulanacak. Bunu yapabilirsek bu da hiç yoktan iyidir. En azından fiilen toplulaştırmayı gerçekleştirmiş oluruz. İnşallah bugüne kadar yapılan projeler devam edecek. Yeni ve başarılı olduğu görülen projeler de desteklenmeye devam edilecek. Bakanlığımız ülke genelinde projeler üretiyor. Bizler bu projelerin yanı sıra Kütahya’mıza özel projeler geliştirmeliyiz. O yüzden bu istişare ve işbirliği çok kıymetli” diye konuştu.
“PROJELERİMİZİ ÇİFTÇİLERİMİZLE BULUŞTURMAKTAN HEYECAN DUYUYORUZ”
Tarımın insanlık tarihi kadar eski, yaşanılan an kadar gerçek, gelecek zaman kadar da umut ve güven kaynağı olduğunu söyleyen İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Kurt da, “Bakanlığımız, valiliğimiz, il özel idaremiz ve diğer paydaşlarla birlikte bütçesinin mütevazi sonuçlarının ise son derece etkili olacağına inandığımız konularda yerel projeler hazırladık. Bütçelendirilmiş ve uygulaması planlanan bu projelerde Kütahya tarımında çiftçimize olumlu davranış değişiklikleri kazandırmayı planlıyoruz. Amaçlanan değişiklikler arasında ölçek ekonomisine uygun üretim, havza bazlı üretim, talep odaklı üretim ve arazi toplulaştırılması gibi modellemeler yer alıyor. Teşkilatımız ve insan kaynaklarımızla projelerimizi çiftçilerimizle buluşturmaktan coşkulu bir heyecan duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
İl Müdürü Kurt, projelerle ilgili bir de sunum yaptı.
Programda, AK Parti Kütahya Milletvekilleri İshak Gazel ve Ceyda Çetin Erenler ile İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz da birer konuşma yaptı.
Program, hazırladığı proje ile destek alan kadın girişimciye plaket, Sürü Yönetimi Elemanı kursuna katılarak başarılı olan kursiyerlere de sertifikalarının protokol üyelerince verilmesinin ardından sona erdi.
RAMAZAN DOĞAN
