Kütahya’nın UNESCO başarısı

1022

Yürütülen başarılı çalışmalar ve başvurular sonucunda “Zanaat ve Halk Sanatları” alanında “Yaratıcı Şehir” unvanını almaya hak kazanan Kütahya’da UNESCO tanıtım programı düzenlendi. Programda konuşan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “İlklerin şehri olan Kütahya’nın zanaat ve halk sanatları dalında UNESCO’ya dahil olarak bir ilki gerçekleştirdiğini belirtirken Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu da ilk müracaatta Ağa dahil edilmelerinin kendilerini gururlandırdığını söyledi.
“ZENGİNLİĞİMİZİ TANITMA NOKTASINDA GAYRET GÖSTERİYOR”
Kentteki bir otelde düzenlenen UNESCU Tanıtım Toplantısında konuşan Vali Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya adına önemli bir başarının paylaşımının mutluluğunu yaşadığını belirtti.
Kütahya’nın kadim bir şehir olduğunu ve tanıtım noktasında eksikleri giderme gayretinde olduklarını dile getiren Vali Nayir, şöyle konuştu: Bugün Kütahya’mız adına önemli bir başarı ve mutluluğu birlikte paylaşıyoruz. Kütahya’mız kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerden günümüze kadar aktarmış olduğu birçok zenginliğe sahip. Kütahya tarih, kültür ve sanat zengini bir şehir. Yer altı ve doğal zenginliklerimiz de buna ilave edilince gerçekten özellikleri ve güzellikleri olan bir şehir. Bunu tanıtma noktasındaki eksiklerimizi hep kendi aramızda konuşuyoruz. Dışarıdan gelen misafirlerimiz de bu konuda haklı olarak eleştiriyorlar. “Bu kadar güzel bir şehir niye yeterince bilinmiyor” diye haklı bir eleştiride bulunuyorlar. Bizler merkezi yönetim, yerel yönetimler, üniversite, sivil toplum kuruluşları olarak ilimizin tanıtımı noktasında farklı faaliyetleri yürütmekle görevliyiz. Zaman zaman bir araya gelerek fuarlarda ilimizi tanıtmak üzere gayretler sarf ediyoruz.”
“ZAFER KALKINMA AJANSI ÇALIŞMALARA YÖN VERDİ”
Zafer Kalkınma Ajansının tanıtım çalışmalarına yön verdiğini ifade eden Vali Nayir, şunları anlattı: “Bu çalışmalar içerisinde bize yön veren en önemli kuruluşlarımızdan bir tanesi Zafer Kalkınma Ajansımız oldu. Ajansımız bize yapılması gerekenler konusunda bir yol haritası çıkararak bu çalışmayı şekli ve etkinliği itibariyle daha da yüksek bir noktaya getirmeye çalıştı. İlimizi tanıtacak hususlardan bir tanesi şüphesiz UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmekti. Büyük bir ümit ve gayretle çalışmaya başlayan bu sürecin başarıyla sonuçlanması elbette çok önemliydi. Zaman zaman bu alanda ümidimizin kırıldığı anlar da oldu. Ama inandık ve güvendik. Haklı olduğumuzu biliyorduk. İlimizin bu konudaki zenginliğimizin farkında olarak yolumuza devam ettik. Birleşmiş Milletler’ deki konferansta büyük elçimiz Altay Cengizer, “Eğer bu sanat somut olmayan kültür mirası içerisinde insanlar arası bir yardımlaşma ve dayanışmayı sağlıyorsa bunu burada ifade edin” dediler. Aklıma geldi, önce belediye başkanımız konuşacaktı. Çini sanatımız Kütahya’da birlik ve beraberliğin sağlanmasında önemli bir rol üstlendi. Merkezi yönetimi, yerel yönetimi, özel idareyi, belediyeyi, üniversiteyi, sivil toplum kuruluşlarını, ticaret ve sanayi odasını, esnaf odalarını bir araya getirme başarısını çok net bir şekilde ortaya koydu. Başkanımıza, buna konuşmanda yer verebilirsin dedik. Başkanımız da başarılı bir şekilde orada çininin Kütahya’daki birlik ve beraberliği sağlama hususundaki başarısından başlayarak belki dünyaya örnek olabilecek birlik ve beraberliği, o çinideki desenin, renklerin birlik ve beraberliği gibi yansıtacak bir husus olduğunu söyledi.”
“ZANAAT VE EL SANATLARIMIZI İLERİYE TAŞIMALIYIZ”
Çininin Kütahya için büyük önem taşıdığını ancak Kütahya’nın diğer el sanatlarının da tanıtılması gerektiğini kaydeden Vali Nayir, şöyle devam etti: “Çini baş aktör rolünde ama tek başına değil. Zanaat ve halk sanatları konusundaki diğer hususlarımızdaki zenginliğimiz gibi onlarla birlikte biz Kütahya’yı ilerilere taşımak zorundayız. Bu ağdaki diğer ülkelerdeki örneklerde olduğu gibi bu yalnızca bize gurur veren bir paye olmaktan çıkıp bu sanata emek veren kişilere yansıyacak, onları daha değerli ve kazançlı hale getirecek bir yola girmesi lazım. Bu konudaki çalışmalar da devam ediyor. Yine Kalkınma Ajansımız bir güdümlü projeyle çiniyi daha etkili, daha kalitesi yüksek, daha UNESCO markasını taşımaya layık bir ürün haline getirip, tanıtıp ve yerele katkı sağlayacak unsurlarla birlikte bir çalışmayı başlatıyorlar. Güvendiğimiz Kütahya’mız, sanatçılarımız, Kütahya’nın birlik ve beraberliği. Bu devam ettiği sürece biz bunu daha üst noktalara taşımamamız için hiçbir neden yok. Biz bunlara inanıyor ve güveniyoruz. İnşallah mahcup olmayacağız.”
“KÜTAHYA YİNE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ”
“İlklerin şehri olan Kütahya yine bir ilki gerçekleştirmiş oldu” diyen Vali Nayir, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Her ne kadar Türkiye’den bu aileden başka illerimiz varsa da Kütahya’mız zanaat ve halk sanatları dalında ilk olma özelliğini gösterdi. İnşallah buna da layık olacak. Dünyadaki 37 şehir bizimle bu payeyi paylaşıyor. İnşallah önümüzdeki bir programda bu 37 şehri belediyemizin davetiyle davet edeceğiz. Yine ilin toplam ev sahipliğinde onlarla tanışmış olacağız. Vermiş olduğumuz sözler arasında bu var. Bizimle aynı kulvarda olan şehirlerle işbirliğini geliştirmek, onları etkilemek, onlardan etkilenmek şeklinde. Bu sanatı daha ileriye götürmek bizim için önemli. Toplam 180 şehirden biri olmak ve alanımızda 37 şehirden biri olmak Kütahya için bir gurur vesilesi. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu başarının içinde var olmuş olmak bizim için de çok büyük bir zevkti.”
“BİZ BU İŞE YÜREKTEN İNANDIK”
İlk başvuruda UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olmanın mutluğunu yaşadığını ifade eden Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu da burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Kütahya, Yaratıcı Şehirler Ağı’na girdi. Biz bu işe başladığımız da, işi tüm sahalarında takip ettik. Bu atılımın ilk başladığı zamanlarda bazı kişiler “Kütahya’nın burada ne işi var, Kütahya’yı oyalıyorlar.” dediler. Ama bu yaptığımız iş ile sonuç ne olur, Kütahya Ege’de küçük bir il ve bunu başarmak kolay bir şey değil. Çok çalışmak gerekir, çok çaba sarf etmek gerektiğini dile getirmişlerdi. Ben başkan olduğum günden bu güne hep şöyle başlıyorum, 7 bin yıllık tarihi geçmişi diyoruz, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürün, sanatın, çininin başkenti diyoruz. Ama bunu sadece dilimizle değil yüreğimizle söylüyorduk. Şimdi bu çalışmayı başlattığımızda sonuç olarak baktığımız zaman, hakikaten yüreğimizden çıkan bu söylemin sonuç itibari ile UNESCO’da yerini almasıyla noktalandı diye düşünüyorum. Tabi ki bu süreç 31 Ekim 2017 tarihinde sonuçlandı. UNESCO’da Kütahya “Yaratıcı Şehirler Ağı’na” girmiş oldu. Dünyada ki yaratıcı şehirler ağına baktığımız zaman yaklaşık 180 şehir bu alanda bulunmakta ama dünya da toplamda 2 milyon üzerinde bir şehir düşündüğümüz zaman, Kütahya’nın 180 şehir içinden bir tanesi olduğunu ortaya koyduğumuz zaman öneminin biraz daha öne çıktığını görüyoruz. Biraz daha ileri gidersek, bizim bulunduğumuz dalda Zanaat ve Halk Dalı dediğimiz dalda 37 şehirden bir tanesiyiz. Burada yer almak çok anlamlı ve çok çok önemli.”
“KÜTAHYA BÜTÜNÜYLE BU ÇALIŞMALARDA YER ALMALI”
Süreç içerisinde yapılan çalışmaları da aktaran Saraçoğlu, “Tabi bunu gerçekleştirirken özellikle Zafer Kalkınma Ajansının, oradaki 2 arkadaşımın (İskender ve Hacer hanımı) çok büyük katkıları var. BU süreci bire bir götürdüler. Onlar hep çalıştı, biz onların çıkarmış olduğu ürünlere burada sahip çıkıyoruz. Bunun yanında yaptığımız toplantılarla Kütahya’mızdaki tüm sanatçılarımızı, belki çini bir adım önde ve lokomotif görevi görüyor ama asıl önemli olan burada zanaat ve halk sanatları dediğimiz zaman ağır elbise işlemeciliği, boyacılık, ahşap işlemeciliği el sanatlarıyla ilgili aklınıza ne geliyorsa biz bunun içindeyiz. Bunun bu şekilde algılanması gerektiğini düşünüyorum. Biz UNESCO’da yerimizi alırken belki merkez Kütahya Belediye Başkanlığı olarak bu işi yürüttük, ama ben istiyorum ki sadece merkez değil ilçeleriyle beraber bir bütünü oluşturmamız gerektiğini belirtmek istiyorum ve Kütahya Yaratıcı Şehirler Ağına girerken, tüm ilçeleriyle beraber girdiğini burada vurgulamak istiyorum. Bu çalışmalarda sadece belediye ve valiliğin çalışması yok, Ticaret Odasının katkıları var, Üniversitemizin özellikle katkıları var, sanatçılarımızın çok büyük katkıları var ve bunlar görünmez kahramanlar” dedi.
“DAHA YOLA YENİ ÇIKIYORUZ”
Kütahya’yı Ağ’a dahil olduğu için tebrik ettiğini ifade eden Kalkınma Bakanlığı Strateji ve Politika Geliştirme Dairesi Başkanı Nuri Barış Tartıcı, “Öncelikle bu işbirliğinin mimarları olan Belediyemize ve Kalkınma Ajansımıza ayrıca da teşekkür etmek istiyorum. Tabi bu gün elde edilen sonuç diğer 3 şehrimizle birlikte önemli bir sonuç ama bana sorarsanız yola yeni çıkıyoruz diyebiliriz. Çünkü buraya kadar ki yol kendimizi gösterip bizde bu yolda varız demekti, bundan sonra artık kendimizi burada kabul ettirmek zorundayız, Yaratıcı kimliğimize layık davranışı göstermek zorundayız ve bunu Kütahya’nın yaşamına aksettirmek zorundayız, bütün Kütahyalılarla birlikte bu kültürü yaşamak zorundayız. İlk etabı tamamladık ikinci etapta kağıt üstünde gereklilikleri yerine getirerek ve asıl üçüncü etabı Kütahya’nın kültürünü bireysel kimlik haline getirmek ve yaşamak. Bu yol da asıl görev yine Kütahyalılara ve kurumlara düşüyor. Benim inancım Kütahya’nın kurumları iş adamlarıyla, sanatlara gönül verenle, halkıyla birlikte bu işbirliğine devam edeceği yönünde. Bu iş böyle götürüldüğü sürece Kütahya’nın önünde çeşitli fırsatlar açılacaktır” ifadelerini kullandı.
“KOMİSYON OLARAK UNESCO AĞI’NI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Genel Sekreter Yardımcısı İrem Alparslan Basık ise, konuşmasında şunları söyledi: “UNESCO Türkiye Milli Komisyonu bünyesinde yürütülen programlar arasında Yaratıcı Şehirler Ağı programının ayrı bir önemi bulunduğunu ifade edebilirim. Bu ağa biz komisyon olarak çok önemsiyoruz. Bu ağ dünyanın farklı coğrafyalarından, farklı demografik yapılarından, farklı özelliklerdeki ve kültürdeki şehirleri bu çerçevede bir araya getirerek ortak çözümler üretmeye ve bu çerçevede uluslararası iş birliğini gelişmeye yönelik bir ağdır. Bu ağın günümüzdeki önemi daha da artıyor. Yaratıcı şehirler ağı 7 tema etrafında bu şehirleri buluşturuyor ve Kütahya’mızın dahil olduğu tema bu anlamda zanaat ve halk sanatlarıdır. Dolayısıyla çiniden başlayan ve daha da geniş bir coğrafyaya yayılan sanatlarımızı ve özelliklerimizi dünyayla paylaşma hakkını bize veriyor. Bize benzer şehirlerle de işbirliği yapmamıza olanak sağlıyor. Uygulamayı, hep birlikte tabana yayılan bir süreçte, sanatçılarımız, sektör temsilcilerimiz ve halkımızla birlikte görmekten memnuniyet duyacağız.”
“AĞA DAHİL OLMAK BİZİM ÇALIŞMA GAYRETİMİZİ ARTIRIYOR”
UNESCO sürecini anlatan Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreter vekili Veli Oğuz da şunları kaydetti: “Zafer Kalkınma Ajansımızın görevleri arasında illerin tanıtımında aktif yer almak, yerel yönetimlere destek vermek, şehirlerimizin markalaşmalarına katkıda bulunmak ve gelişimlerine yön vermekte var. Bu çalışmaları yaparken, yaptığımız işlerin nitelikli ve sürdürülebilir olması için azami gayret gösteriyoruz. 2016 yılının başında Kütahya’nın küresel ölçekli bir kültür ve sanat şehri olarak tescil edilmesi, ildeki sanatçılarımızın ve zanaatkarlarımızın refahının artırılması ve turizmin geliştirilmesi, Kütahya’nın tüm dünyada tanınması için bir yol haritası hazırlamıştık. Bu yol haritasının en önemli bileşenlerinden birisi de Kütahya’nın UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağına dahil olmasıydı. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı gibi başarılar bizim çalışma azmimizi ve gayretimizi artırıyor. Daha fazlasını başarmak için bizlere güç veriyor. Buradan sizlerden aldığımız güç ile daha büyük işlere imza atacağımızın sözünü vermek istiyorum.”
Protokol üyeleri, sanatçılar ve çok sayıdaki davetlinin ilgi gösterdiği program, düzenlenen panel ve ikramların ardından sona erdi.
RAMAZAN DOĞAN




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir