‘Öğretmene yapılan saldırı geleceğe dair ümidimize yapılmıştır’

1221

Eğitim Bir-Sen Kütahya 1 Nolu Şube Başkanı Fatih Köse, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir lisede öğrencilerin öğretmenleri ile alay ettiği görüntüleri ile ilgili, “Öğrencilerin öğretmenlerine karşı sergiledikleri hayadan uzak tavırları ülkemizin geleceği konusunda endişe duymamıza neden olmuştur” dedi.

Köse, yapmış olduğu yazılı açıklamasında, “Eğitim-öğretimde ağırlığın öğretime verilmesi, hatta eğitim boyutunun ihmal edilmesi, aktör olması gereken öğretmenin figürana dönüştürülmesi, bunun sonucunda meydana gelen şiddet olayları, öğretmenlerin alaya alınması, darp edilmesi ve öldürülmesi, hülasa geleceğimizi karartacak bu erozyonu engelleyici tedbirleri hayata geçirmek öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevidir. Ancak unutulmamalıdır ki bu konuda toplumun tüm kesimlerinin üzerinden atamayacağı ve ihmal ettiğinde istikbale matuf çok ağır bedelleri olan mesuliyetinin olduğu bir gerçektir. Sosyal medyaya düşen, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir lisede öğrencilerin öğretmenleri ile alay ettiği görüntüler, eğitimi, gençliğimizin durumunu, toplumsal yapımızın uğradığı yozlaşmanın hangi aşamaya geldiğini gözler önüne sermektedir. Öğrenme ve öğretme aşkıyla ders yapılması gerekirken; orta oyununa dönüştürülen sınıf ortamında kimi öğrencilerin öğretmenlerine karşı saygısız, ahlaksız, edepsiz tutumları herkesi derinden etkilemiştir” diye konuştu.

“ÖZ GÜVEN TAVAN, EDEP HAYA TABAN”

Yaşananların kendilerinde, ülkenin geleceğine dair endişe duymalarına neden odluğunu dile getiren Köse, şunları kaydetti: “Öz güvenleri terbiyesizliğe dönüşmüş ve sırf zorunluluktan geldikleri hareketlerine ve görünüşlerine yansıyan öğrencilerin öğretmenlerine karşı sergiledikleri adap ve hayadan uzak tavırları ülkemizin geleceği konusunda endişe duymamıza neden olmuştur.Bu talihsiz olay bizce kendiliğinden gelişmiş basit bir olay değildir. Bu vaka bizim yıllardır altını çizdiğimiz, ancak yetkili iradelerin de üstünü çizdiği kulak arkası edilmiş, duymazlıktan gelinmiş, artık kendi kabına sığmayan sorunların taşmış halidir. Öğretmene karşı yapılan bu hayasız saldırı elbette ilk değil. Bununla ilgili pek çok olayı geçmişten günümüze yaşadık, pek çok basın açıklaması yaptık, eylemde de bulunduk. En son İzmir’de yaşanan okul yöneticisinin öldürülmesi ve Kars’ta yaşanan öğretmenin darp edilmesi hadisesinde tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de basın açıklamasıyla ve “Öğretmene Şiddete Dur de” dövizimizle tepkimizi ortaya koyduk. Bizim medeniyetimizde, kültürümüzde, örf ve adetlerimizde ilim ve ilim adamları, öğretmenler hep öncelenmiş, baş tacı edilmiştir. Öğretmenler rol model olmuş, toplum kendilerini ‘Alim’, ‘müderris’, ‘arif’, ‘hoca’ gibi birçok güzel isimle anmıştır. “Alimler peygamberlerin varisleridir” buyurmuştur Hz. Peygamber. Hz Ali efendimiz ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ şeklinde bu bakı bize aktarmışlardır. Kudretli medeniyetimizde devlet adamlarımız en kudretli makamlarda bile olsalar hocalarına hürmeti eksik etmemiş, bir görüşme gerektiğinde onların ayaklarına gitmiştir.”

“İLK VE EN ÖNEMLİ SORUMLU MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞIDIR”

Yaşanan sorunların çözümü noktasında Milli Eğitim Bakanlığının birinci derecede sorumlu olduğunu ve bu sorumluluğun gerekliliğinin yapılması gerektiğine de işaret eden Köse, “Bir an önce aranıp bulunması ve hayata aktarılması gereken çözüm ve çarenin ilk sorumlusu elbette Millî Eğitim Bakanlığı’dır. Gerek müfredat içerikleri gerek öğretmenin saygınlığını artıracak uygulamalar ve mevzuat birbirini tamamlayıcı tarzda yeniden düzenlenmelidir. Öğretmeni aktörlükten figüranlığa düşüren uygulamalar, can sıkıcı ve insan olan hiç kimsenin kabul edemeyeceği olaylara davetiye çıkarmaktadır. Bu hadise, bakanlığın öğretmen istihdamındaki sorunlu yaklaşımını, öğretmen yetiştirme gibi temel bir sürecin yeterli verimliliği sağlamadığını, hizmet içi eğitim gibi tamamlayıcı unsurların amacına hizmet etmediğini bir defa daha göstermiştir. Öğretmene saygı hatta insana saygı talep edilince elde edilebilecek bir şey değil. Öğretmenin itibar görmesi, evvela bağlı olduğu Bakanlığın ona itibar etmesiyle mümkün olacaktır. Sendika olarak bir çok kez bakanlığa bu konuda öneriler getirdik. Hatırlarsanız öğretmenlerin öğrenciye puanlatılması gibi bir garip proje pilot uygulamaya konulmuşken gösterilen tepki ile bu kaldırıldı. Bimer, Cimer, 147 gibi uygulamalara itirazımızı defalarca dillendirdik. Mevzuat, müfredat ve sistem odaklı eleştirilerimizi ve tekliflerimizi bakanlığa sunduk. İnşallah bu kötü gidiş bir son bulur. Eğitimden sonuç elde edebilmek için şartların uygun hale getirilmesini, kendini bilmez ve öz güveni hayasızlığa dönüşmüş bu kişilerin okula ve eğitime zarar verdiğinin görülmesini ve okumaya, adam olmaya niyeti olmayanların zorla okullara doldurulmasına karşı olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRETMENLERİMİZİN YANINDAYIZ”

“İncir kabuğunu doldurmayacak meselelerle eğitimcileri hırpalayan zihniyeti reddediyoruz” diyen Köse, “Eğitim-Bir-Sen olarak, bu ve benzeri olayları şiddetle kınıyor, meslekleri aynı zamanda samimiyet, sabır ve tahammül ustalığı olan, olması gereken öğretmenlerimizin her zaman yanında olduğumuzu bir defa daha ifade ediyoruz” ifadelerini sözlerine ekledi.




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir