Kütahya iş dünyasında yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Kırdar Grup, bu kez de eğitim alanında yatırım yaptı. Kırdar Bilgiören Koleji ile bölgenin en iyi eğitim yerleşkelerinden birini Kütahya’da açmaya hazırlanan Kırdar Grup, “Türkiye’nin En İyi Yerleşkesi” sloganıyla eğitim yatırımını tanıttı.
“KALİTELİ EĞİTİMİN ÖNCÜSÜ OLMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK”
Kırdar Bilgiören kurucu aile temsilcisi Turgay Kırdar, gazetecilere yaptığı açıklamada, kaliteli eğitimin öncüsü olmak için yola çıktıklarını, milli ve manevi değerlere bağlı, bilen, araştıran, deneyen, azimli, ahlaklı, ülke ve dünyaya yön verebilen insanlar yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bölgenin en büyük okulu olacak olan Kırdar Bilgiören Kolejinin eğitim kadrosu da özenle seçilerek öğrencilere en iyi hizmeti sunacaklarını belirten Turgay Kırdar, Türkiye’nin en büyük yerleşkesini inşa ettiklerini, bu okulun özelliklerinin İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de bir okulda bulunamayacağını kaydetti.
Kırdar, açıklamasında şöyle konuştu: “Kırdar ailesi olarak yine Kütahya’nın huzuruna yeni bir yatırımla çıkıyoruz. Çok kısa sürede planlandı ve çok kısa sürede yapılması için tüm imkanlar seferber edildi. Bugüne kadar aile olarak uğraş verdiğimiz ilerden farklı bir toplumsal gerçeği hayata direkt dokunan önemli bir yatırım bizim için. Artık eğitim konusu bir memleket meselesidir. Biz de Kütahya da Kırdar ailesi olarak diğer şehirlerde çocuklara tanınan imkanları ve altyapısı olan okulda okuma imkanını kazandırmak istedik. Ticari açıdan bakıldığında biz çok kısa sürelerde dönüşüm beklentisi içinde değiliz. Ama insanların hayatına dokunmak adına bu yatırımıza büyük önem veriyoruz. 2016 yılının son aylarında arazi tahsisi ile başlayan sürecimiz, yasal işlemler ve gerekli izinlerin alınmasına müteakip, 17 Haziran 2017 tarihinde 6 ay önce ilk kazmayı vurduk. Bölgenin en büyük okulunu yapma fikriyle yola çıktık, şükürler olsun ki planladığımız her şey plan dahilinde seyretti. 31 Ocak 2018 tarihinde binamızı bitirmeyi planladık ve bugün yüzde 75 seviyelerine projemizi getirdik. Yılın ikinci yarısında kreş ve anaokulu bölümüzdeki çocuklarımızı kendi bölümlerinde ağırlamayı planlıyoruz.”
“ANAOKULUNDAN LİSEYE KADAR EĞİTİM”
Eğitim konusunda Kütahya’nın içinde bulunduğu avantaj ve dezavantajlar değerlendirdiklerini ifade eden Kırdar, şöyle devam etti: “Biz bu işe girerken eğitim anlamında Kütahya da yapmış olduğu hizmetler ile haklı bir yere sahip olan Bilgiören Anaokulu ve kreş sahipleri Hüseyin Ören Bey ve Feride Ören hanımefendinin yaptığı çalışmaları gerek kendi çocuklarımızda, yeğenlerimizde, torunlarımızda gördük ve gözlemledik. Bu yatırımda birinci amacımız 32 ay ve üstü çocuklarımızdan lise çağı bitimine kadar uzun bir eğitim hayatını bizim çatımız altında düzgün bir şekilde eğitim almasını sağlamaktı.”
“EĞİTİM MESELESİNİ MEMLEKET MESELESİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Eğitim meselesini çok önemsediklerini ve memleket meselesi olarak gördüklerini de aktaran Kırdar, “15 Temmuz olayları içinde insanların yanlış yönlendirilmesinin nelere mal olduğunu üzülerek hep beraber gördük. Doğru ve iyi eğitimin gerekliliği o zamandan beri kafamızda çakmış bir şimşek gibiydi. Ve eğitim meselesini memleket meselesi olarak gördük. Farklı olabilmek adına gerek yut içinde ve gerekse yurt dışında araştırmalar yaptık. Çeşitli okullarla eğitim sektöründeki firmalar ve yöneticilerle, kendi alanlarında söz sahibi insanlarla uzun, geniş ve kapsamlı toplantılar yaptık. İhtiyaçlara göre fizibiliteler hazırladık. Bunların ışığında planlamalar yaptık ve bu işi en kısa sürede bitireceğine inandığımız doğru müteahhitlik hizmeti verecek olan firmaya ulaştık. Firmanın bir an önce mobilize olup şantiyesini kurmasını ve ekiplerini organize etmesini sağladık. Kaba inşaatımızın tamamını, ince işlerimizin de yüzde 27 sini bitirdik. Birkaç gün içinde dış cephe ile ilgili çalışmaların tamamı bitmiş olacak. Bugün 174 kişi çalışıyor. 31 Aralıktan sonra 200 ün üzerine çıkacağını tahmin ediyorum. Bu yatırımın tüm malzeme, ekipman, okul eğitim araçları ve okulun teknik donanımlarının tedarikleri yapıldı. Birçoğu sahaya indirildi ve birçoğu da alımları yapıldı ama yerinin hazırlanmasını bekliyor.
“BÖLGENİN EN BÜYÜK OKULUYUZ”
Okulun bölgede kapalı alan olarak en büyük okul olduğunu belirten Turgay Kırdar, “Okulumuz kapalı mekân bakımından bölgenin en büyük okuludur.15 bin m2 kapalı alanı bulunmaktadır. Bu rakam Kütahya’da faaliyet gösteren benzer okullarda üç okula m2 olarak tekabül etmektedir. 60 derslik 960 öğrenci ve 200 personelle tam faaliyete geçtiğine yaklaşık bin250 kişinin aynı anda girip çıktığı, hizmet verenlerle beraber (yemek, servis vb) gün içerisinde bin 500 ile2 bin kişinin hareket halinde olacağı bir altyapıya sahiptir. MEB ve Uluslararası eğitim standartlarının tamamında yüksek normlarda planlanarak kuruldu. Tüm sınıflarımız 40 m2 nin üzerinde ve 16 kişilik kontenjanlı olarak planlanmıştır. Şuanda örnek sınıfımız hazırlandı ve kayıt esnasında velilerimize ve öğrencilerimize gösterilecektir. Şehrimizde ve ülkemizde akademik bakımdan başarılı olan okullar var fakat özellikleri olan ve insan yetiştirme konusu da aynı paralellikte gidemeyen okullar da var. Örneğin okulun öğrencisi TEOG da ilk 5 e giriyor fakat günaydın demeyi bilmiyor, toplumda kendini ifade edemiyor. Biz bu okulda çok üst düzey bir eğitim anlayışının yanında insani özellikler bakımından da son derece nitelikli çocukların yetiştirilmesini istiyoruz. Kısa zamanda göreceksiniz ki herhangi bir mecrada o çocuğun bizim okulumuzda okuyup yetiştiğini çok net bir şekilde anlayacaksınız. Bizim çocuklarımız kendisini ifade edebilecek, düşüncelerini özgürce söyleyebilecek, paylaşma ve el becerilerinin üst düzeyde olduğu dünyayla entegre olmuş, yabancı dili hiç bir etki altında kalmadan tam anlamıyla konuşmayı öğrenmiş ve son olarak kendini net bir şekilde ifade edebilen öğrenciler yetiştireceğiz” diye konuştu.
“SLOGANIMIZ “TÜRKİYE’NİN EN İYİ YERLEŞKESİ”
Eğitim yatırımıyla Kütahya’nın marka değerini artıracaklarına inandıklarını da kaydeden Kırdar, “Türkiye’de kreşten başlayıp lise bitinceye kadar neye ihtiyaç varsa fazlamız vardır, eksiğimiz yoktur. Okulumuzun özelliklerini Ankara İstanbul gibi büyük şehirlerde bulamazsınız. Kütahya ya teknik altyapısı çok yüksek bir okul kazandırdık. Kütahya’nın marka değerini arttıracağımız gibi isim olarak zikredilmesinde de üst düzey katkı sağlayacak bir yatırım yaptığımıza inanıyoruz. Kütahya da son zamanlarda yerli otomobil fabrikasının kurulması konuşuluyor biz Kırdar grup olarak katıldığımız her türlü platformda Kütahya’da kurulmasının yerinde bir karar olacağını söylüyoruz bu yatırımın bize ticari açıdan bir faydası yok ama buraya gelecek üst düzey yönetici ve eğitimcilerin aile ve sosyal yaşamlarında her anlamda aradıklarını bulabilmesi gerekiyor. İşte biz o yöneticilerin geldiği şehirlerde dahi göremeyeceği standartlarda bir okul yapıyoruz kuracağımız okul bütün sektörlerde çalışan üst düzey yöneticilerin sitemlerine son verecektir. Kütahya’da franchising sistemiyle veya farklı formatta hizmet veren tüm özel okulları ve yöneticilerini girişimlerinden dolayı kutluyorum. Umarım ki herkes hedeflerine ulaşsın ve kimse hedeflerinin altında kalmasın. Hatta daha yenileri de açılsın. Biz uzun yıllar Kütahya da taşocağı işletmeciliğini tek başımıza yaptık şimdi benzer tarzda aynı sektörde beşin üzerinde firma sayısına ulaşıldı ama en çok satışı yine biz yapıyoruz. Kısacası biz rekabetten çekinen bir yapıda değiliz. Yeni okullar açılsın ki bu şehrin çıtası biraz daha yukarı taşınsın. Okulumuzda 60 dersliğin dışında toplamda 8 tane 4 er kişilik özel dershanecilik sistemine uygun dersliklerimiz olacak. 4 öğrenci bir öğretmenle lise ve üniversite sınavlarına hazırlanacaklar.”
“TÜRKİYE’DE BİRÇOK OKULDA OLMAYAN ÖZELLİKLER OKULUMUZDA OLACAK”
Okullarında zil sesinin ve ev ödevinin olmayacağını da anlatan Kırdar, “Bu okulda çanta olmayacak, zil sesi duyulmayacak çocuklar evlerine ödev götürmeyecek. Bütün aktivitelerini her şeyi ama her şeyi okulda yapacaklar. Servislere binip evlerine gittiklerinde aileleriyle ödev yapma telaşı olmadan vakit geçirecekler. Biz bu anlamda aile kavramına ve aile ortamında sosyal aktiviteye önem veren bir anlayıştayız. Zil sesi neden olmayacak? Biz herhangi bir zaman kriteri koymayı düşünmüyoruz. Dersler 25 dakikada da bitebilir 45 dakikada bitebilir, ara verilmesi gerekiyorsa verilir. Aranın ardından öğrencilerimiz gelmesi gerektiği zamanı da bilen bir yapıda yetişecekler. Türkiye’de hiçbir okulda bulunmayan planetaryum adı verilen uzay ve gökbilim merkezi kuruyoruz. Bu merkezde kubbe altında karanlık bir ortamda 180 derece yatabilen uyku pozisyonu alan koltuklarda öğrencilerin bütün görsel gözlemlerini tavanda seyrederek uzay hareketlerini üçboyutlu olarak görebilecekler. Yine Türkiye’de sadece bizde olacak görsel tarih odaları kuruyoruz öğrencimiz İstanbul’un fethini odanın içinde yerde oturarak duvardaki özel sistemle 3 boyutlu canlı seyrederek öğreniyor. Bu eğitimle çocuğun gördüklerini unutması kolay kolay mümkün olmayacak . Bunların dışında çocukların el becerilerini geliştirebilecek 14 ü aşkın sayıda atölye kuruyoruz. Örneğin ahşap, biçki dikiş, cam, çini, kağıt ve toplamla 5 tane olan müzik atölyeleri gibi özel bölümlerle çocuklarımızı yeteneklerine göre bu atölyelere sevk edeceğiz. Üstün zekalılar eğitim bölümüyle anlaşma imzaladık. Çocuklarımızın bilim çağında bilgi işlem anlamında tam donanımlı olabilmek için Türkiye’de sadece 8 kişinin mezun olabildiği Üstün zekalılar eğitim bölümüyle anlaşma imzaladık. Bu öğretmenler 1. Sınıflarda eğitim verecek bunun faydası ise, bizim göremediklerimizi görüp çocuğunun yeteneklerine göre doğru noktaya yönlendirip, yorumlayıp kanalize edecek olmalarıdır” ifadelerini kullandı.
