Kütahya’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına katılmasını değerlendiren Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Buradaki baş aktör çinidir, ama biz UNESCO’ya bunu taşırken çiniyle beraber bütün özelliklerimizi de taşıyarak buraya girdik. Bu anlamda başvurumuz başarılı olarak sonuçlandı ama bu bitmiş bir işlem değil, yeni başlamış bir işlem” dedi.
“AYNI BİRLİKTELİK İÇERİSİNDE ÇALIŞILMASI LAZIM”
Valilik toplantı salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Vali Nayir, “Uzun bir yoldu müracaattan bugüne gelinceye kadar. Yapılan yurtdışı ziyaretleri, lobi faaliyetleriyle, Ankara’daki çalışmalarla burada hazırlanan dosyamız ve dosya içerisinde yer alan huşularda arkadaşlarımızın vermiş olduğu destekle hamdolsun başarılı olarak sonuçlandı ama bu bitmiş bir işlem değil, yeni başlamış bir işlem. Dolayısıyla biz bu kapıdan girdik diye her şey bitmiş olmuyor, bizim hazırladığımız dosyada vermiş olduğumuz sözler var, bu sözlerle ilgili yapacağımız çalışmaları birlikte planlayıp sorumluluklarımızı, Kütahya’ya karşı borcumuzu yerine getirecek hususları birlikte yürüteceğimiz çalışma ortamını tekrar sağlayıp, aynı düzen içerisinde, aynı birlik ve beraberlik içerisinde bunları götürmemiz lazım” dedi.
UNESCO için baş aktörün çini olduğunu ancak Kütahya’nın bütün değerleriyle tanıtılmasını sağlayacak bir sürecin içerisinde olunduğunu dile getiren Vali Nayir, şöyle konuştu: “Buradaki baş aktör çinidir, ama biz UNESCO’ya bunu taşırken çiniyle beraber bütün özelliklerimizi de taşıyarak buraya girdik. Giyim-kuşamdan, gastronomiden, müziğimize, halkoyunlarımıza kadar aklımıza gelebilecek zanaat ve halk sanatları grubundaki her husus girmiş oldu. Kütahya’mız girmiş oldu. Kütahya’nın bütün değerleri ile birlikte orada tanıtılmasını sağlayacak veya bu süreç içerisinde diğer bütün değerlerden de biz destek alacak çalışmaları birlikte yapmamız lazım. Zaten dosyamızda da bu hususlar yer almış oldu. Buna ait sunmuş olduğumuz projeler var. Bu projelerin en başında bizim güdümlü bir projemiz vardı. Bu dönem başkanlığı Kütahya’da olan, Belediye Başkanımızın, Ticaret Sanayi Odamızın, İl Genel Meclisi Başkanımızın da yönetim kurulunda olduğu, Kalkınma Ajansımızın kararlaştırdığı bir güdümlü projemiz var. Bu güdümlü projedeki ana konumuz; çini, çiniyi daha iyi bir yere getirmek, çinideki değerleri yüksek tutabilmek için hazırlanan, eş finansmanının hem Belediyemiz, hem Ticaret ve Sanayi Odamız tarafından paylaşıldığı 5 milyon TL’lik bir projeydi. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına girdikten sonra tekrar bunu değerlendirmek durumunda kaldık; çünkü vermiş olduğumuz sözlerin bir maliyeti vardı. Bakanlığımızdan almış olduğumuz desteği de düşünerek bunu da yenileme kararına vardık. Eş finansmanda bir değişiklik yapmadan direkt Bakanlıktan alacağımız parayı geliştirebileceğiz. Böyle bir imkan açıldı, önceden yüzde 25’ini eş finansman olarak koyma durumumuz vardı ama şimdi yüzde 10’a çıkarıp, Bakanlıktan yüzde 90 katkı aldığımız takdirde aynı eş finansmanla daha yüksek meblağdaki projeyi gerçekleştirme imkanımız olacak. Dolayısıyla Belediyemiz ile Ticaret ve Sanayi Odamızın yükünü çok fazla artmayacağız, bu güdümlü projedeki hedefimiz de bu.”
“YURT DIŞI BAĞLANTILARI SÜRECEK”
Yapılacak çalışmalarda yurt dışı bağlantılarının devam edeceğini de anlatan Nayir, “Vermiş olduğumuz sözler içerisinde bizim alanımızdaki, bizden daha geri sayabileceğimiz ülkeleri destekleme, onları da ağa katma konusunda vermiş olduğumuz sözler var. O ülkelerle de irtibatımız başladı. Onlarla ilgili de bu süreç içerisinde yapacağımız gelişmeler olacak. Bizim sanatçılarımızın o ülkelere gitmesi, onların bizim ülkemize gelmesi karşılıklı etkileşim ve eğitim bakımından iyi bir çalışma olacak.
Bugüne kadar yapılan çalışmalardan bize aktarılan bilgilerden gördük ve anladık ki bu süreç içerisinde bulunan, bu kapılardan geçen, bu ismi kullanabilen ülkeler kendi alanlarında ekonomik ve tanınmış olarak da çok daha iyi yerlere gelmişler. Bizim de temennimiz, en az onlar kadar belki onlardan daha iyi bir şekilde istifade ederek Kütahya’mızın zanaat ve halk sanatları dalındaki tanınmışlığını ve ilimize sağlayacağı katkıları bu vesileyle, Yaratıcı Şehirler Ağına girmiş olmakla daha da geliştirmek bizlerin görevi. Bu istifade edeceğimiz hususları hedeflerimiz olarak düşünüyoruz. Özellikle eski adaylık komitemize, yeni yürütme komitemize teşekkür ediyorum. İlimizin bütün dinamiklerine, milletvekillerimize, sanatçılarımıza, Ticaret ve Sanayi Odamıza ve özellikle bu işe emek veren Kütahya’mızın yetiştirdiği sanatkarlarımızı ben tebrik etmek istiyorum. Bize inandılar ve bu yolda hep birlikte hareket ettik. Gittiğimiz her yerde bu konuyu gündeme getiriyoruz. Yakında İzmir’de ‘Travel Turkey Fuarı’na katılacağız, orada arkadaşlarımızın yapmış olduğu çalışmayla UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına girme farklılığını oraya da yansıtmaya çalışacağız. Logomuzu kullanmaya başlıyoruz. İnşallah daha iyilerine layık olan Kütahya’mız için daha güzel projelerle bu işin üstesinden geleceğimize inanıyorum” diye konuştu.
“BU PROJE TÜM KÜTAHYA’NIN”
Kütahya’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olmasında emeği geçen herkese teşekkür eden Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu da şunları söyledi: “Bu proje bir Belediye Başkanı olarak Kamil Saraçoğlu’nun değil, proje Kütahya Belediyesinin. Kütahya Belediyesi, tüm Kütahya’yı temsil ediyor, dolayısıyla Kütahya’yı öne çıkarmamız gerekiyor. Çalışmada zorluklar yaşadık ama başarılı ve çok önemli bir adım attık. Bundan sonra her anlamda, her noktada artık UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağında olduğumuzu vurgulamalı, o özellikleri taşıyabilmeliyiz. Çini belki bir adım önde ancak diğer el sanatları, zanaatla ilgili ne varsa bu işin içinde. Kütahya Belediyesi olarak biz müracaat ettik bunu gururla söylüyorum. Bu noktada Gaziantep Belediyesi, Dışişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda bize önemli destekler verdi. Kütahya ilk müracaatında UNESCO’da yerini alan bir şehir oldu. Hatay, Gaziantep birden fazla müracaatı sonucunda UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına girebildi. Güdümlü proje çok önemli. Güdümlü proje geçmişten gelen bir proje ancak kimse sahip çıkmamış, bugün biz sahip çıktık ve bize düşeni karşılarız dedik, Ticaret ve Sanayi Odamız aynı şekilde dörtte birini karşılayacağını söyledi ve proje devam ediyor. Bu da çininin kalitesini, tanınırlığını daha çok ortaya çıkaracak bir proje. Altyapı konusunda Belediye olarak kendi birimlerimizle beraber bunu oluşturuyoruz. KİŞGEM’de gastronomi ile ilgili bir bölüm açtık, orada yerinizi alabilirsiniz. Belediyenin imkanları, kapıları tüm sanatçılarımıza, zanaatkarlarımıza her zaman açık, bunun bilinmesini istiyorum. Resmi verilere göre 400’ün üzerinde çini atölyesinde 4 bin kişi çalışıyor. Merdiven altını düşündüğümüzde yaklaşık 8 bin kişinin çiniden ekmek yediğini düşünürsek büyük bir potansiyel. Belediye olarak onlara destek olmaya gayret göstereceğiz. Eleştirilere açığız, eksiğimizi söylesinler ama heyecanımıza kimse engel olmasın, destek olsunlar, yanımızda olsunlar. Kütahya olarak Türkiye’nin, UNESCO Yürütme Kuruluna seçilmesinde destek olduk. UNESCO’da bir lobimiz var sevinçli ve heyecanlıyız.”
