Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü tarafından, Kimya, Toplum ve Ekoloji İlişkisi konferansı düzenlendi.
Türkiye Bilimler Akademisi Şeref Üyesi Prof. Dr. Bekir Çetinkaya konferansa konuşmacı olarak katıldı. Kimyagerliğin TÜBİTAK 1001 Programı kapsamında açıklanan Türkiye’deki en itibarlı meslek grubu arasında yer alamadığına değinen Prof. Dr. Bekir Çetinkaya artık gençlerin seçimlerinde “iyi bir ücret”, “iş garantisi”, “iş güvenliği” şartlarını aradığını belirtti. Temel bilimlerin teknoloji ile etkileşimli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bekir Çetinkaya, bilim ve teknolojiyi meyve veren bir ağaca benzeterek “Temel bilimler bu ağacın köküdür. Uygulamalı bilimler bu ağacın gövdesidir.
Teknoloji ise meyvelerdir. Teknoloji bilim üzerine kuruludur. Bilim ise teknolojik ilerlemelerle gelişmektedir.” dedi.
Bireylerin gelişimde okul, çevre, hükümet, aile, sosyal medya, görsel basın gibi etmenlerin rol oynadığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Bekir Çetinkaya, konuya ilişkin anekdotlar paylaşarak çevre ekoloji sorunlarından hep kimyacıların suçlu görüldüğünü, basında çıkan haberlerin kimya bilimini basite indirgediğini, haberlerde yanlış dil ve ifadelerin kullanıldığını söyledi. Prof. Dr. Bekir Çetinkaya, “2004 yılında bir gazetede yer alan “Köylü Kadınlar Kimyagerliğe Özendi, Uyuşturucu Yapıyor!”, “Rüyada kimyager görmek iş hayatınızın karmaşık duruma geleceği anlamına gelir”, “Halk arasında sıkça kullanılan söylem kimyası bozulmuş kişi” örneklerini vererek medyanın kimya alanına yönelik oluşturduğu olumsuz algıyı dinleyicilerle paylaştı.
