Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) tarafından bir otelde düzenlenen etkinlikte iş adamlarıyla bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Zeybekci, ”. Ama bu meseleyi yine parti meselesi haline getirmeye çalışıyorlar. Bu mesele milli bir meseledir. Topyekun Türkiye’nin 80 milyonun meselesidir.” dedi.
BAKAN ZEYBEKCİ İŞADAMLARINA HİTAP ETTİ
Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) tarafından bir otelde düzenlenen etkinlikte iş adamlarıyla bir araya gelen Bakan Zeybekci, Türkiye’nin 2002 yılından bu güne kadar dünyanın 22’nci ekonomisinden 16’ncı büyük ekonomisine yükseldiğini söyledi.
Zeybekci, millete ait her şeyi baş tacı olarak gördüklerini belirterek, muhtaç olan Türkiye’nin, coğrafyasında en çok bağış yapan ülke haline geldiğini bildirdi. Türkiye büyüdükçe ülkenin önünü kesmeye çalışanların olduğunu dile getiren Zeybekci, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı.
Dolu gibi yağan kurşunların altında TBMM’ye girdiğini aktaran Zeybekci, 15 Temmuz gecesi yaşananların darbe girişimi değil işgal girişimi olduğunu vurguladı. Türkiye’nin yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen dünyada rekorlar kırdığının altını çizen Zeybekçi, şöyle konuştu:
“2016 yılında hazırladığımız yatırım teşvik sistemleriyle, yeni ihracat teşvikleriyle 2017 yılını İhracat Seferberliği Yılı ilan ettik. Şimdi sonuçlarını alıyoruz. Kasım, aralık, ocak, şubat ve mart aylarında mütemadiyen arka arkaya ve 2017 yılının ilk üç ayında da yüzde 10 ortalamayla ihracatımızı artırmaya… En son mart ayında da yüzde 19 oranında ihracatımızı artırdık. Tüm dünya yerlerde sürünürken büyüdük. Bütün bu başımıza gelenlere rağmen, etrafımızdaki ateş çemberine rağmen yaşadıklarımız ortada. Şu hastalıktan kurtulduğumuz andan itibaren, o dakikadan itibaren Türkiye’yi dünyada kimse tutamayacaktır. Bundan emin olun. Ama bu bu meseleyi yine parti meselesi haline getirmeye çalışıyorlar. Bu mesele milli bir meseledir. Topyekun Türkiye’nin 80 milyonun meselesidir.”
“BU SİSTEMDEN KURTULMAK, MİLLİ MESELEDİR”
Zeybekci, mevcut sistemden kurtulmanın milli bir mesele olduğunu belirterek, ekonomik anlamda bağımsız olamayan hiçbir ülkenin ‘bağımsızım’ diyemeyeceğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin detaylarını anlatan Zeybekci, şunları kaydetti:”Bu sistemden kurtulmak, milli meseledir. 16 Nisan’daki yeni sistemle Türkiye bu hastalıktan ilelebet kurtulacak. Daha dün en güçlü olduğumuz zamanda 7 Haziran’da aynı oyunla yerle bir edildik. Bedelini yine biz ödedik. 16 Nisan’dan sonra Türkiye’de tek bir endişe olacak. İnsanlarımız, ‘İster sağdan, ister soldan gelsin, kim gelirse gelsin memleket için hayırlısı neyse o gelsin.’ diyecek. Çünkü kim gelirse gelsin yüzde 50 ile gelecek, tek başına güçlü bir iktidar olacak ve 5 yıl boyunca ülkenin hizmetinde olacak. Yüzde 50 alma zorunluluğu olduğu için bugün birilerinin kendilerinden ümitleri yok. Böyle bir bencillikle baktıkları, milli bir dava olarak bakamadıkları, ‘Mevzu bahis Türkiye ise gerisi teferruattır’ diyemedikleri için şu anda bu meseleyi siyasi bir boylama doğru çekmeye çalışıyorlar.”
Burada bir konuşma yapan Vali Ahmet Nayir, Kütahya’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ön plana çıkan bir il olduğunu söyledi.
“KÜTAHYA TARİH VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİ EKONOMİ İLE TAÇLANDIRMAK İSTİYOR”
Kütahya’nın aynı zamanda ekonomisi, ticareti ve sanayisi ile övünmek istediğini de kaydeden Nayir, “Ekonomi bakanımızın ticaret erbapları ve sanayicileri ile bir araya gelmesini bu açıdan önemli görüyoruz. Kütahya, Ankara ve İzmir’in, İstanbul ve Antalya’nın ortasında çok önemli bir yer tutmuş durumdadır. Bunu ekonomik güce dönüştürmek için gayretlerimizi artırmak zorundayız. Yeraltı kaynaklarımız, bor, kömür, manyezit ve jeotermal gibi kaynaklarımız, tarihi ve kültürel değerlerimizin hepsi Kütahya’mızın ekonomik gücü için bize cesaret ve umut vermektedir. Bizim yapacağımız çalışmalarda Kütahya’nın ekonomisinde değerlendireceğimiz önemli güçler olarak elimizin altında bulunmaktadır. Bizler merkezi idare olarak, yerel yönetimler olarak, sivil toplum kuruluşları olarak üniversite işbirliğinde bu elde ettiğimiz gücün ekonomik değere dönüşmesi için ilimizin kalkınmasında bir potansiyele dönüşmesi için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Sayın bakanım, bu ülke 15 Temmuz’da tarihinde gördüğü en büyük ihaneti yaşamıştır. Bizi bu topraklardan silmek isteyenler hain hedeflerine ulaşamadılar. Ve 15 Temmuz’un hemen ardından Kütahya kendine yakışanı yaparak belki ilkler arasına girip çok büyük bir fabrikanın temelini atarak bu gücün bizim buradaki istikrarımızın devam etme arzusunu yerine getirmiştir” diye konuştu.
16 NİSAN TÜRKİYE’NİN ÖNÜN AÇILDIĞI BİR GÜN OLACAK”
AK Parti Kütahya Milletvekilleri adına bir konuşma yapan Milletvekili Şükrü Nazlı, Kütahya hakkında bilgiler verdi. Referandum ile birlikte zayıf bir sistemin sonlandırılacağını anlatan Nazlı, “Bugün burada bulunan fedakar sanayicilerimiz sistemin sıkıntılarını en çok yaşayan ve bilenlerdir. Yapılan her türlü darbe, siyasi kriz ve siyasi çekişme sanayicilerimiz üzerinde bir ok gibi etkiler yaptı. Bugün istikrarı garanti altına alan güçlü bir yönetim şekline geçmeyi hep birlikte hazırlanıyoruz. 16 Nisan inşallah Türkiye’nin açıldığı bir gün olacak.” ifadelerini kullandı.
“BU REFERANDUMLA TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ OYLANACAK”
16 Nisandaki referandum oylaması anayasa değişikliğinden çok Türkiye’nin oylanması haline getirildiğini ifade eden KUTSO Başkanı Nafi Güral da, “Devletin bu hassas süreci kazasız belasız bize görevler düşüyor. 16 Nisandaki referandum oylaması için Avrupa’nın neler yaptığını görüyoruz. Avrupa’nın mazisine baktığımızda mazisinden utanılacak şeyler yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Eğer bu referandumda Avrupa’nın istediği gibi bir sonuç çıkarsa Türkiye sıkıntılara gebe olabilir. Ama Türk insanın aklı ve feraseti buna fırsat vermeyecek. Ve de çok rahat bir şekilde atlatabilecektir. Türkiye genelinde işletmelerin yüzde 99’u mikro ve küçük işletmelerden oluşmaktadır. Mikro işletmeleri küçük işletme, küçük işletmelerin orta büyüklükte işletme statüsünü kazanması için özel bir teşvik programı geliştirilmesi ve de uygulanması gerekmektedir. Ekonominin geleceğinin sağlamlaşması için küçük işletmeler büyük öneme sahiptir. Diğer bir konu ise organize sanayi bölgeleri bakanlığa bağlı. Biz diyoruz ki OSB’ler fuarlarda olduğu gibi TOBB bünyesinde toplansın. TOBB hem organizasyonu yapsın hem finansman sağlasın. Bu şekilde OSB’lerin daha sağlıklı gelişeceğini düşünüyoruz. Eğer bunlar yapılırsa ciddi bir ivme kazanacağına düşüncelerimiz var.”
GÜRAL KÜTAHYA İÇİN TALEPLERİNİ BAKANA İLETTİ
Kütahya için beklentilerini de aktaran Güral, konuşmasını şöyle tamamladı: “İlimizin Zafer Organize Sanayi Bölgesi kuruluş aşamasındadır. Kuruluşunun gerçekleşebilmesi için buranın doğalgaz ihtiyacının ve elektrik ihtiyacının karşılanması gerekiyor. Eğer doğalgazı buraya getirebilirsek buranın hayata geçmesi çok daha kolay olacaktır. Diğer isteğimiz ise kamu maliyesine hiç yük olmaksızın ve devlete yük olmaksızın bir talebimiz olacaktır. O da serbest bölge. Serbest bölge, kurulması halinde hem ulusal hem de uluslar arası yatırımcılar Kütahya’ya yatırım yapacaklardır. Dolayısıyla buranın gelişmesi konusunda çok büyük bir ivme kazanacaktır. Özellikle yabancıların gelmesi ile birlikte yabancı yatırımcılar gelecek ve onlar geldiğinde Avrupa’daki iş kültürünü ve sanayi kültürünü buraya taşıyacaklardır. Bu işletmelerde çalışan bizim vatandaşlarımız da bu kültürlerden esinlenerek diğer işletmelere bunu yansıtacaklardır.”
Konuşmanın ardından KUTSO Başkanı Nafi Güral, Bakan Zeybekci’ye çini hediye etti.
Toplantıya, Vali Ahmet Hamdi Nayir, AK Parti Kütahya milletvekilleri Şükrü Nazlı, İshak Gazel, Vural Kavuncu, Ahmet Tan, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ve Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören ile çok sayıda iş adamı katıldı.
