Kocaçoban,“Din görevlilerine sataşmak kimseyi yüceltmez”

561

Diyanet-Sen Kütahya Şube Başkanı Nazif Kocaçoban, bazı cami yaptırma derneği yönetimlerinin imam hatip ve müezzinler üzerinde baskı ve yıldırma politikaları ile mobbing uyguladığını, dernek yöneticilerinin imamlar üzerindeki bu amirane tavrına son vermeleri gerektiğini bildirdi.
Başkan Kocaçoban, din görevlilerinin peygamber varisi bir görevi icra etmenin bilinç ve sorumluluğu ile görevlerini yerine getirdiğini, gerek vakit namazlarının kıldırılması gerekse ölüm, doğum, düğün, sünnet gibi hayatın bütün alanlarında toplumla iç içe bir görevi icra ettiğini söyledi.
Kütahya’da görev yapan bazı gazetecilerin, sanki bütün imam hatip ve müezzinlerin görevlerini süistimal ediyormuş gibi haber yapmaları ve bir camiayı zan altında bırakmalarının ardından açıklama yapma gereği duyan Kocaçoban, şöyle konuştu: “Topluma iyilik konusunda ışık tutan, onları güzele sevk eden din görevlilerimiz bazı cami dernek yöneticilerinin haksız ithamları ile karşı karşıya kalmaktadır. Maalesef bazı cami yaptırma derneği yönetimleri imam hatip ve müezzinler üzerinde baskı ve yıldırma politikaları ile mobbing uyguluyorlar. Dernek yöneticilerinin imamlar üzerindeki bu amirane tavrına son verilmelidir. İmam ve Müezzinlerin denetimi Müftülüklerimiz tarafından yapılmaktadır. Ortada bir sorun veya görevi ihmal gibi bir durum olduğunda zaten müftülüklerimiz gerekli tahkikatı yapıyor. Suçta şahsilik esastır. Bütün imamlarımızı zan altında bırakan bu tür açıklamalar maalesef görevlerini büyük bir özveri ile yapan bunun yanında pandemi döneminde Vefa Destek Gruplarında, filyasyonda da görev alan din görevlilerimizi üzmekte motivasyonlarını olumsuz etkilemektedir. Camilerin hizmete açılması safhasına kadar büyük gayret ve özveride bulunan dernekler, camiler hizmete açıldıktan sonra caminin işleyişine karışmamalı, sadece bakım ve onarım işleriyle ilgilenmeli. Hepsi için söylemiyoruz ama bazı cami yaptırma dernek yönetimleri kendilerini imamların ‘işvereni’ gibi görüyor, imamdan kendilerine itaat etmelerini bekliyor, imamın yıllık izninden caminin lambasına kadar her şeye karışıyor. Elbette cami derneklerinin din hizmetlerine yaptıkları katkıların farkındayız ve takdir ediyoruz. Hepimizin bildiği gibi, camiler ve Kur’an Kursları etrafında oluşan vakıf ve dernekler, maddî kaynaklarını dinî kurumların isimlerini kullanarak elde ederler. Ancak, çok düzgün hizmet verenlerin yanında kimi vakıf ve dernekler, sahip oldukları imkânları maalesef dinî kurumları ve din görevlilerini yönetmek için kullanmaya kalkışmaktadır. Buna da kesinlikle müsaade edilmemelidir. Yerel basınımız önemli bir misyon üstlenmekte olup en az bizim kadar zor şartlarda görev yapmaktadırlar; fakat haber yaparken haber kaynağının doğruluğunu araştırması asılsız haberden dolayı kurum ve şahısların onur ve haysiyetine halel getirmemesine dikkat edilmelidir.”
AHMET SARI




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir