STK’lardan Suriyeli anne ve bebeğinin öldürülmesine tepki

1391

Kütahya Gönüllü Teşekküller Platformu, Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde, ormanlık alanda Suriyeli hamile kadın ve 10 aylık bebeğinin öldürülmesini kınadı.

“SALDIRIYI LANETLİYORUZİ SUÇLULARIN EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUZ”

Kütahya Gönüllü Teşekküller Platformu ismiyle Cumhuriyet Caddesinde bir araya gelen STK temsilcileri adına basın açıklamasını okuyan platform sözcüsü ve Diyanet-Sen Şube Başkanı Nazif Kocaçoban, “Sakarya’da yaşanan Suriyeli bir kardeşimiz ve çocuğuna karşı yapılan insanlık dışı saldırıyı lanetliyor, mahşeri vicdanı yaralayan saldırıyı yapanların en ağır cezayı almalarını istiyoruz.” dedi.

Türk tarihi boyunca ensar-muhacir kardeşliğin zirve noktasını gösteren birçok örnek olmasına rağmen Sakarya’da yaşananların yürekleri kanattığını dile getiren Kocaçoban, şunları kaydetti: “Geride bıraktığımız Ramazan’dan nasiplenmemiş birileri tarafından ortaya saçılan nefret tohumuna kapılmış insan müsveddeleri, hamile bir kadına ve onun günahsız evladına karşı vahşet işlediler. Türk adaleti onlara gereken cezayı mutlaka verecektir. Ancak Türk milleti olarak biz de yüreklere düşen ateşi söndürmek zorundayız. Asırlardır Kur’an ve sünnetin yolundan giden, yiğit insanların, mazluma, garibe, yoksula, muhacire, yetime, yolda kalmışa el uzatanların ülkesinde, Türkiye’mizde maalesef geçtiğimiz günlerde arşı titretecek boyutta bir tecavüz ve katliam yapılmıştır. Hamile bir kadına gerçekleştirilen bu suç aslında tüm insanlığa karşı yapılmıştır. Bu sıradan bir olay değildir. Bir kaç kendini bilmezin yaptığı ferdi bazı olayları tüm misafirlerimize yamayarak “ülkemizi terk edin burası bizim vatanımızdır” diyen güruhun sesi şimdilerde her nedense bu iğrenç olaydan sonra çıkmaz oldu.Bu acı olayın mazlum kurbanlarının hangi ülkeden ya da hangi milletten olduğu, durum ve statülerinin ne olduğu da bir ayrım sebebi değildir ve olmamalıdır. Bu zulme ve katle uğrayanlar, bir kadın ve biri henüz annesinin karnında olan iki bebek yani üç masum insandır. Mazlumun milliyetini sorgulamak da vurgulamak da insan haklarını zedeleyen davranışlardır” dedi.Bu alçak ve insanlık dışı eylem, milletimiz tarafından şiddetle kınanmıştır ve lanet edilmektedir. İki tane insanlıktan nasibini almamış mütecaviz katilin münferiden yaptıkları, ne olayın gerçekleştiği yer olan Sakarya’ya ne de ülkemize asla zarar veremez.”

“ADAM KALMAYA, ENSAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Savaştan ve zulümden kaçanlara ev sahibi olmaya devam edeceklerini de aktaran Kocaçoban, Bizim milletimiz alicenap ve yardımsever bir millettir ki; bu yiğit duruşunun sonucunda diğer mazlum coğrafyalar, ülkemizi sığınılacak bir dağ ve yaklaşılacak bir liman olarak görmektedirler. Bu alçak ve insanlık dışı eylem, milletimiz tarafından şiddetle kınanmıştır ve lanet edilmektedir.İki tane insanlıktan nasibini almamış mütecaviz katilin münferiden yaptıkları, ne olayın gerçekleştiği yer olan Sakarya’ya ne de ülkemize asla zarar veremez.Sakarya’da öldürülen kadının eşi ve çocuğun babası “İdlib’teki akrabalarımıza kaza dedik. Türkiye’nin ismine bir zarar gelmesin diye” diyor. Ülkemizi, bu dayanılmaz acıyı sıcağı sıcağına yaşayan bir mülteci düşünüyor da maalesef haddini bilmez bir kaç müptezel hala aramıza fitne tohumları ekmeye çalışıyor.Evimize zulümden kaçmak suretiyle misafir olmuş olan kardeşlerimize, bizler ev sahipliği yapmaya, onların namuslarını namusumuz görmeye devam edeceğiz. Bizler adam kalmaya, ensar kalmaya devam edeceğiz. Bizler zalimin karşısında ve mazlumun yanında yer almaya devam edeceğiz. Bizler öldürülen bu çocukların, tecavüze uğrayan kadınların sesi, nefesi olmaya devam edeceğiz. Kıyamet kopana kadar Habil ile Kabil’in arasında sürecek olan bu savaşta, biz barıştan yana ve masum Habillerin yanında olmaya devam edeceğiz.Zulüm ve savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 3 milyonu aşkın Suriyeli’ye ülke olarak kucak açtık. Türkiye’nin bu konuda Batılı devletler başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesi tarafından yalnız bırakıldı, verilen destek sözleri yalnızca sözde kaldı. Son günlerde belirli bir kesimin maksatlı şekilde Suriye vatandaşı nefreti oluşturmak için provokasyon yapılmaktadır. Mültecilere karşı yapılan provokasyonlar karşısında toplumun her kesimince hak, adalet ve vicdan süzgecinden geçirilmiş bir tutum izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle sosyal medyada “trol hesaplar” olarak adlandırılan hesaplar üzerinden atılan mesajlarla Türk vatandaşları ve Suriyeli sığınmacıların karşı karşıya getirilmek isteniyor. Suriyeli sığınmacılar ile yaşanan çok küçük tartışmaların bile büyük olaylara dönüştürülmeye çalışıldığı şu günlerde, gerek basın yayında gerekse sosyal medyada tahrik edici, yalan yanlış bilgiler içeren birçok haber yapılmakta. Vicdan, izan ve insaf sahibi herkese sesleniyoruz. Binlerce yıldır mazlumlara din, dil, ırk ve mezhep ayırt etmeksizin umut götürülmüş, güvenli bir liman olmuş topraklarımızda hepimizin emniyetini ve huzuru sağlamak ortak sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı.

“SURİYELİLER ÜZERİNDEN ALGI OPERASYONU YAPILMAKTA”

Kocaçoban, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin yüzde 72’si kadın, çocuk ve 65 yaş üzeri erkek iken, sanki hepsi savaştan kaçmış gibi gösteriliyor. bilindiği gibi, aynı süreci 15 Temmuz öncesinde de yaşadık. Türkiye’de her türlü entrikayı, hainliği ve ihaneti kendine şiar edinmiş aşağılık bir yapı ülkenin yumuşak karnına oynamakta kitleleri gelecekteki hain planlarına entegre etmek için Suriyeli mazlumlar üzerinden algı operasyonları yapmakta. Birçok toplum kesiminin bilerek veya bilmeyerek bu çarkın içine girdiğine şahit olmaktayız. Gönüllü kuruluşlar olarak zamanlamanın tesadüfi olmadığına inanıyoruz. İlgili Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlarda yer alan haber ve yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır.Ülkemiz terör belasını Suriye topraklarından defettikçe yüzbinlerce kardeşimiz ülkesine döndü ve dönmeye devam ediyor. Ancak bazı yayın kuruluşları ve sosyal medyada sanki mülteci kampında milyonlarca kardeşimiz yokmuş gibi, sahillerde tatil yaptıkları, devlet imkanlarının onlara sınırsız aktarıldığı gibi kasıtlı ve provokasyona yönelik yapılan paylaşımlar oynanan oyunun bir parçasıdır. Amaç kardeşliğimizi zedelemek ve birbirimize düşürmektir. Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin yüzde 72’si kadın, çocuk ve 65 yaş üzeri erkek iken, sanki hepsi savaştan kaçmış gibi gösteriliyor. Mültecilere karşı gerçekleştirilen her türlü nefret suçuna karşı mücadele edeceğimizi bildiriyor, Kütahya’daki STK’lar olarak bugün hamile Suriyeli kardeşimizin ve yanındaki 10 aylık bebeğinin katledilmesi olayını şiddetle lanetliyor, acılı ailesine ve milletimize baş sağlığı diliyoruz.”




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir