Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Türkiye’nin aldığı koronavirüs aşısını herkesin olması gerektiğini bildirdi. Erbaş kentin sanayisi, turizmi ve çinisi ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Erbaş, partisinin il başkanlığında gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisinin de bir süre önce koronavirüs hastalığını geçirdiğini söyledi.
Salgından kurtulmak için herkesin aşı olması gerektiğine vurgu yapan Erbaş, şöyle konuştu:
“BENİM YAŞADIKLARIMI HİÇ KİMSENİN YAŞAMASINI İSTEMEM”
“Tüm dünyanı saran hastalığı maalesef ben de geçirdim. Umarım bir daha yaşamam. Bazıları hissetmeden geçiriyormuş, ben çok ağrılı ve sancılı bir şekilde geçirdim. Benim yaşadıklarımı hiç kimsenin yaşamasını istemem. Ülkemize dünyanın birçok ülkesinden daha öncesinde başlatılan aşı ve aşılanma kampanyasını ve aşıya biz de destek veriyoruz. Herhalde kanun gereği bu süreci yaşayanlar antikor sahibi olanlar vurulmayacak, yoksa ben de hemen olurdum. Öncelikle sağlık çalışanları başta olmak üzere 65 yaş üstü ve kronik hastalarımızın mutlaka bu aşıya karşı duyarlı olması lazım. Çevremizde de aşı konusunda tereddütlü olanlarınız varsa büyüklerimizden mutlaka ikna edin ve aşıyı yaptırın.”
Salgın sürecinde birçok esnafın sıkıntı yaşadığını dile getiren Erbaş, şöyle devam etti: “Cenab-ı Allah inşallah bugünleri bir an önce atlatmamıza yardımcı olur diye dua ediyorum. Daha önceleri iş yerleri bizlere ekmek yedirirdi ama ne yazık ki şimdi bizler işyerlerine bakar duruma geldik. Eskiden işyerlerinden kendi ailelerinizi ve yanımızda çalışan arkadaşlarımızın iaşelerini sağlardık şimdi ise kapalı olan işyerlerimize biz bakmak zorundayız. Kiraları, stopajları, elektrikleri, suları çalışıyor, doğalgazı çalışıyor daha önceki yazılan çek ve senetleri aynen devam ediyor. Özellikle küçük esnaf kardeşlerimize bu süreçte işyerlerini açamayan kardeşlerimizin Allah yardımcıları olsun tabii ki devletimiz elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyor ama imkanı yok bütün dünya da olduğu gibi Türkiye de de dört dörtlük herkesin yanında olabilmek bu sıkıntıyı çözebilmenin imkanı yok. Sanayi de fabrikaları dolaştım küçük esnaflar zaten kapalı çok zor durumda hiç olmazda sanayi de fabrika da çalışanlara moral verelim dedik. Orada ki çarkın dönmesi de çok önemli. Eğer burada ki çark da durursa vay halimize.”
“VALİ BEYİN FARKLI BİR KUMAŞI, FARKLI BİR NİTELİĞİ VAR”
Konuşmasında gündeme ilişkin değerlendirmelerle devam eden Erbaş, yaşanan süreçte Kütahya bürokrasisinin oldukça gayretli çalıştığını kaydederek, “Bundan önceki valilerimizde çok çalışkandı. Ama şimdiki vali beyin farklı bir kumaşı, farklı bir niteliği var. Halkın içerisinde, bir gün bakıyorum özel idare ile köy yollarında, şimdi de evsiz kalan kardeşlerimize bir oteli ayarlamış orada vatandaşların kalmasını sağlamış. Bunlar gerçekten Türk milletinin örfünde adetinde, ananesinde olan şeyler sayın valimize teşekkür ediyorum. Yine birçok kurumumuzda görev yapan müdür arkadaşlarımızın çalışmalarını taktirle izliyorum. Kütahya için ellerinden gelen gayretleri gösteriyorlar.” dedi.
Zafer Organize Sanayi Bölgesinin umulandan daha büyük yatırımcıları ağırlayacağını da aktaran Erbaş, Zafer OSB için bu süreç büyük firmalar bizleri de arıyorlar. Umduğumuzdan çok daha büyük yatırımcılar gelecek diye inanıyorum. Siyasete başladığımız günden buyana Zafer OSB’yi hep anlatıyoruz. Çok ciddi firmalar bizleri de aracı koyarak yer tahsisinde bulunmak istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
“KÜTAHYA’DA TURİZMLE İLGİLİ YAPILAN HİÇBİR TOPLANTIYA KATILMADIM”
Kütahya’nın turizm potansiyelinin değerlendirilmesine ilişkin düşüncelerini paylaşan ve turizm ile ilgili yapılan toplantılarda aynı zamanda bir turizmci olarak kendisinin görüşlerinin sorulmamasına sitem eden Erbaş, “Ben 2 buçuk yıllık milletvekilliği hayatımda Kütahya’da turizmle ilgili yapılan hiçbir toplantıya katılmadım. Hiçbir yerden de benim bu konuda ki görüşüm sorulmadı. Ben yalnızca basın mensupları vasıtasıyla ulaşa bildiğim yerlerde toplantılarda, derneklerde turizm ile ilgili kendi düşüncelerimi anca buralarda anlatabiliyorum. Yoncalı ile ilgili anlattığım kısım da dahil, sokaktaki vatandaş benim turizmci olduğumu biliyor. O benim turizm ile ne düşündüğümü merak ediyor. Ben burada 500 yataklı otellerin rantabl olmayacağını resmi toplantılarda söylemedim.” diye konuştu.
Kütahya çiniciliği ile ilgili de değerlendirme yapan Erbaş, “Bir şeye karar vermemiz lazım. Turizm şehri mi olacağız, sanayi şehri mi olacağız, çiniciler şehri mi olacağız? Çinicilerin mensup olduğu loca ne biliyor musunuz? Fotoğrafçılar, çiniciler, çiçekçiler. Kuruluşun ve kurtuluşun şehri Kütahya diyoruz, çiniyle meşhur ve ünlüyüz ama bizim çiniciler odası diye bir odamız yok. Çiniciler, fotoğrafçılar ve çiçekçiler, hepsini bir araya almışız. Yüzde 18 KDV ödeyerek bu çinicileri nasıl ayakta tutacaksınız. Çiniciler şehri diyorsunuz, bu ilde yaşayan çini ve çini ustalarının kaydı kimde vardır? Var mıdır bu kayıt? Bu çini ve çini ustalarının hepsi ticaret odasına bağlı değil, esnaf odasına bağlı değil, evinde de yapan, çizen var. 38 UNESCO’lu sanatçımız var, belki bir 38 tane daha var hiçbirimiz biliyoruz, belki 380 tane var. Bizler kaç sanatçıyı önce kendimi biliyoruz? Turizm İl Müdürümüzle görüşeceğim. El sanatlarıyla uğraşan kişileri ön plana çıkarıp, yaşatmamız lazım.”
Toplantıda konuşan MHP İl Başkanı Selçuk Alıç da, tüm gazetecilerin, geçtiğimiz günlerde kutlanan Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladığını belirtti.
MUSTAFA DEMİRBAŞ
