Ramazan geleneği Küpeciği büyükler yaşattı

828

Kütahya Sevdalısı Yürekler Derneği üyeleri, iftar ile yatsı ezanı arasında çocukların yerine kapı kapı dolaşıp mani söyleyerek harçlık ve şeker topladı.
Kütahya’da ramazanlarda asırlardır sürdürülen çocukların gruplar halinde kapı kapı dolaşıp “Küpecik” manisi okuyarak şeker ve harçlık toplama geleneğini, bu kez büyükler canlandırdı.
Aralarında Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçılarının da olduğu grup, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri nedeniyle sokağa çıkamayan çocukların yerine iftar ile yatsı ezanı arasındaki vakitte tarihi Germiyan Sokağı’ndaki konakları gezdi.
“Küpecik, küpecik, yağdan baldan küpecik…” diye başlayan maniyi okuyan “bugünün büyükleri”ne ev sahipleri şeker ve harçlık verdi.
Etkinliği düzenleyen Kütahya Sevdalısı Yürekler Derneği Başkanı Nevzat Çoban, AA muhabirine, bu geleneğin Kütahya’da Germiyanoğlu Beyliği döneminden bugüne, yaklaşık 700 yıldır sürdürüldüğünü bildiklerini söyledi.
Kovid-19 salgını nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamasından dolayı bu ramazan çocukların dışarı çıkamadığını hatırlatan Çoban, “Bu senenin, Küpecik geleneğinin yapılamadığı ramazan olarak anılacak olması bizleri çok derinden üzdü. Bizler de bu duruma duyarsız kalmamak için aralarında Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçılarının da olduğu dernek üyelerimizle çocuklarımızın yerine bu geleneği canlandırdık.” diye konuştu.
Çoban, geleneğin çocukların sosyalleşmesine ve paylaşmayı öğrenmelerine de büyük katkı sağladığını sözlerine ekledi.
Küpecik geleneği ve manisi
Küpecik geleneği ramazanda iftardan sonraki vakitlerde, kız-erkek, zengin-fakir çocuğu ayrımı olmaksızın yapılıyor.
Aynı sokakta yaşayan çocuklar, ezberledikleri “Küpecik” adı verilen maniyi seslendirerek komşu evlerin kapılarını çalıyor. Evde yaşayanlar ise çocuklara şeker, çerez ya da para veriyor.
Küpeciğin sonunda ise çocuklar yiyecekleri yemek için bir yerde toplanıp, paraları da kendi aralarında pay ediyor.
Kütahyalı çocukların evlerden harçlık isterken söylediği mani şöyle:
“Heey! Küpecik, küpecik, yağdan baldan küpecik.
Yağ olmazsa bal olsun. Ev sahibi sağ olsun.
Ev sahibi, evde misin? Evde değil, dağda mısın?
Dağda yılan kışlasın. Allah çocuğunuzu bağışlasın.
Dişi dişi sıçan dişi, vermezseniz çalarım taşı.
Ambar altında tazıyım, molla beyin kızıyım.
Çağırın gelin Ahmet Paşa’yı, gelin edelim Ayşa’yı.
Enarından benarından, baklavanın kenarından.
Altı okka pekmez, sepetim yerden kalkmaz.
Al yanaklı yenge, merdivenden in de gel in de gel.
Bizim sarı 25’liği al da gel al da gel.
Ulu Cami’nin minaresi 99 penceresi.
Anam Arap canım Arap, yandı pilav tenceresi.
Kapı altında tırtıl, 25 ver de kurtul, kapı altında tırtıl 25 ver de kurtul.” AA




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir